MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/10/2015 tarih ve 2011/369-2015/681 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07.02.2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından sigortal...A.Ş. adına yaptırılan AVM inşaatında meydana gelebilecek rizikoların İnşaat Bütün Tehlikeler Poliçesi dahilinde sigortalandığını, 21.9.2010 tarihinde davalı yüklenici tarafından yapılan kaynak çalışmaları sırasında oluşan yangın neticesinde sigortalı inşaatın hasarlandığı, müvekkili şirket tarafından 29.4.2011 tarihinde 515.852 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ileri sürerek, 515.852-TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin gerekli önlemleri aldığını, aniden çıkan rüzgarın etkisiyle kıvılcımların uzak bölgelere dağıldığını, dava dışı sigortalının da ihmali bulunduğunu, sigorta primlerinin müvekkili tarafından yatırılması nedeniyle müvekkiline rücu edilmeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu yangın olayı nedeniyle inşaat alanında bulunan emtianın zarar gördüğü, hasarın poliçe teminatı kapsamında olduğu, davalının teknik açıdan gerekli önlemleri almadan imalat yapması dolayısıyla kaynak ateşinin düşmesini önleyici önlemleri almak ile ilgili olarak sorumsuzluğunu kanıtlayamadığı ve % 50 oranında sorumlu olduğu, hasara konu emtianın inşaat alanı içerisinde yetersiz şekilde güvenlik önlemi alınarak bulundurulması dolayısıyla hasarın oluşumunda dava dışı sigortalının % 50 oranında kusurunun bulunduğu, davalı ile sigortalı arasındaki sözleşmede davalının işveren tarafından yaptırılacak sigorta primlerini ödemeyi taahhüt ettiği, poliçede davalı yan müteahhit veya alt taşeron olarak kapsama alınmasını istemediği gibi kendisine olası bir hasarda sigortacının rücu etmesini engelleyecek özel bir şartın tatbikini istediğine dair bir belge de sunulmadığı, davalının meydana gelen zarardan kusuru nispetinde sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 254.925,96 TL tazminatın 29.04.2011 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. ...) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2) Davalının temyiz itirazlarına gelince; dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 1301/2 maddesinde; sigorta ettirenin .... fıkra uyarınca sigortacıya intikal eden haklarını ihlal edecek bir hal ve harekette bulunursa, sigortacıya karşı sorumlu olacağı belirtilmiştir.Dava konusu rizikonun gerçekleşmesinden önce, sigortalı işveren... A.Ş. ve davalı yüklenici arasında imzalanan sözleşmenin ....11. Maddesinde yüklenicinin neden olacağı zararları teminat altına almak amacıyla işveren tarafından sigorta yaptırılacağı ve sigorta primlerinin de yüklenicinin hakedişinden kesileceği belirtilmiştir. Aynı sözleşmenin 23. maddesinin yaptığı atıf ile de özel ve teknik şartname hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Özel ve teknik şartnamenin 20/... maddesinde sözleşmenin ....11. maddesi aynen benimsenmiş, 20/2. maddesi ile de işverenin sigortacıdan tahsil edeceği tazminattan, yükleniciye kusuru oranında ödeyeceği belirtilmiştir.Sözleşmenin ....11. maddesinde öngörülen sigorta yaptırma yükümlülüğü ve primlerin yükleniciden tahsiline ilişkin hüküm ile atıf yapılan özel ve teknik şartnamenin 20/2 maddesi hükümleri birlikte düşünüldüğünde davalı yüklenicinin kusurlarından oluşan zararlardan sorumsuzluğunun amaçlandığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Böyle bir sorumsuzluk anlaşmasının geçerliliğini engelleyen yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu durumda, yüklenicinin neden olacağı zararlar açısından işverenin yükleniciye başvurma olanağı olmadığından, işverenin halefi sıfatıyla hareket eden davacı ... şirketininde 6762 sayılı TTK'nın 1301/2 maddesine göre rücu olanağı bulunmamaktadır.O halde davanın tümüyle reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kısmen kabul edilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan ....480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, istek halinde aşağıda yazılı ...,00 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, .../02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.