Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10912 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14733 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ... TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/05/2014 tarih ve 2013/223-2014/242 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20/10/2015 günü hazır bulunan davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekklinin Finansal Kiralama Sözleşmesi ile kiraladığı iş makinesinin davalı nezdinde leasing uzun süreli sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altına alındığını, 2012 yılı Eylül ayında iş makinesinin palet şaselerinin iç ve dış göbek kısmında çatlaklar oluşması üzerine davalı sigorta eksperinin yaptığı tespit doğrultusunda çatlakların kaynak yapılarak giderildiğini ve 19.500,00 TL hasar bedelinin sigorta şirketince karşılandığını, 2-3 aylık kullanımdan sonra aynı sorun tekrar ortaya çıkınca davalıya müracat edilerek hasarlı parçaların orjinalleri ile değiştirilmesinin talep edildiğini, davalı sigorta şirketinin taleplerini kabul etmediğini, zaman ve kazanç kaybını önlemek için müvekkili tarafından parçaların değiştirildiğini ve teknik servis tarafından düzenlenen fatura bedelinin davalı sigorta şirketinden talep edildiğini, sigorta şirketinin talep konusu hasarın aslında ilk hasarda üzeri kaynak ile kapatılan çatlakların uzantısı olması nedeniyle teminat dışı olduğu gerekçesiyle ödeme yapmadığını, oysa hasarın teminat dahilinde olduğunu ileri sürerek, 116.543,38 TL'nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu hasar yeni bir hasar olmadığından davacının ödeme talebinin kabul edilmediğini, 03.09.2012 tarihinde meydana gelen hasarın giderilmesi için müvekkilince hasarlı şaselerin imal edilerek yenileri ile değiştirilmesini içeren teklif çerçevesinde davacı tarafa hasar ödemesi yapmasına rağmen davacının geçici tamir yolu olan kaynak yaptırmayı tercih ettiğini, davacı tarafın kaynak yaptırarak iş makinesini hasarlı şekilde kullanmaya devam etmesi sonucu hasarın tekrar ettiğini, müvekkilinin sonraki meydana gelen hasardan sorumlu tutulamayacağını, oluşan hasarın makine kırılması sigortası genel şartlarının 3. maddesi uyarınca teminat dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu makinede ilk olarak Eylül 2012 tarihinde hasar oluştuğu, davacının aracında oluşan şasi hasarının davacı tarafından orjinal şasi ile değiştirilmesi talep edildiği halde davalı sigorta şirketinin orjinal parça yerine yan sanayi şasi ile değiştirilmesini teklif ettiği, davacıya ilk hasar için buna yetecek kadar hasar bedeli ödediği, davacının ise yan sanayi şasi ile değiştirmeye yetecek kadar hasar bedeli ödenmesine rağmen şasideki hasarı daha az bedel ödeyerek kaynak yaptırarak onardığı, makinede ikinci kez aynı yerden kırılma olduğu, 01.03.2013 tarihli hasar ihbarı üzerine davalı sigorta şirketinin hasar talebini reddettiği, alınan bilirkişi raporuna göre davacının makinesinde 116.543,38 TL tutarında hasar oluştuğu, muafiyet tenzilinden sonra hasarın 101.975,46 TL'sinden davalının sorumlu olacağının belirlendiği, davacının ilk hasar nedeniyle yapılan ödemede önerilen ve bedeli ödenen onarım yerine kaynak yaptırarak kusurlu davrandığı, davalının da makinenin hasarını gerçek zarar miktarını ödemek yerine yan sanayi parçalarıyla gidermeye kalkışıp buna göre bedel ödemesi nedeniyle kusurlu olduğu sonucuna varıldığı, davalının ilk hasarda ödediği 16.625,00TL'nin bilirkişi tarafından hesaplanan meblağdan düşülmesi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulü ile 85.350,46 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, leasing uzun süreli sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.Davacıya ait iş makinesinde ilk olarak Eylül 2012 tarihinde “palet şaselerinin iç ve dış göbek kısmında çatlaklar oluştuğu, davacının iş makinesinde oluşan bu hasarın orjinal şase ile değiştirilmesini davalı sigorta şirketinden talep etmesi üzerine davalı sigorta şirketinin orjinal parça yerine yan sanayi şase ile değiştirilmesini önererek davacıya 23.10.2012 tarihli “ibraname ve feragatname” başlıklı belge ile 16.625,00 TL ödediği, davacı tarafın yan sanayi şase ile değiştirmeye yetecek kadar olan hasar bedelini almasına rağmen hasarı yan sanayi parça ile onarmak yerine kaynak yaptırmak suretiyle giderdiği, ancak Ocak 2013 tarihinde kaynak yapılan bölgeden tekrar çatlamak suretiyle iş makinesinde hasar oluştuğu, davalı sigorta şirketinin ikinci hasar için yapılan başvuruyu teminat dışı olduğundan bahisle reddettiği hususları uyuşmalık konusu değildir.Makine Kırılması Sigortası Genel Şartları'nın “Teminat Dışı Kalan Haller” başlıklı 3. maddesinin (j) bendinde “...sigortalı iken hasarlanan ve bu hasar giderilmeden makinenin kullanılması neticesinden” kaynaklanan hasarların sigorta teminatı dışında olduğu düzenlenmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun sonuç bölümde dava konusu hasarın teminat dahilinde olduğu bildirilmiş ise de raporun teknik değerlendirmeler bölümünde “... davacı makinenin ilk arızasını giderirken eksper raporunu dikkate almadan “tekniğe uygun” tamir yapmadıysa da neticede makinesini tamir ettirerek kullanmış olup yapılan tamirden yaklaşık 2 ay sonra aynı arıza nüksetmiştir. Yani makine hasarlı olarak değil tekniğe uygun olmasa da tamir edilerek kullanılmıştır” tespiti yapılmıştır. Dosya kapsamında bulunan ... tarafından düzenlenen servis emri ve teknik rapor başlıklı belgelerde ise “...makinenin yürüyüş palet şaselerinde iç ve dış göbek kısımlarında oluşan çatlakların kaynak yapılmak suretiyle kapatılmasından sonra aradan 2 ay geçmekle aynı problemin yaşandığının bildirilmesi üzerine yapılan tespitte, kaynak yapılmış çatlakların altından çatlak mesafesinin günden güne uzama yaparak çoğaldığı ve aynı zamanda çatlak aralarında açılma meydana geldiğinin görüldüğü” bildirilmiştir. Bu durumda mahkemece, Makine Kırılması Sigortası Genel Şartları'nın “Teminat Dışı Kalan Haller” başlıklı 3. maddesinin (j) bendi hükmü nazara alınarak dava konusu ilk hasar usulüne uygun olarak giderilmeden dava konusu iş makinesinin kullanılması sonucu aynı parça ve aksamda meydana gelen, yukarıda bahsi geçen teknik raporda belirtildiği üzere “kaynak yapılmış çatlakların altından çatlak mesafesinin günden güne uzama yaparak çoğalması ve aynı zamanda çatlak aralarında açılma meydana gelmesi” şeklindeki hasarın teminat dışı olduğu kabul edilerek neticesine göre karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin muafiyete ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin muafiyete ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.