Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10859 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4090 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ... TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23.12.2014 tarih ve 2014/212-2014/619 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirketten alacağını tahsil etmek üzere icra takibi başlattığını, kesinleşen icra takibi doğrultusunda borçlu firmanın davalı bankadaki hesabı için davalıya birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, akabinde borç tutarına yeter kısmın ... hesabına aktarılması yönünde yazı yazıldığını ancak, borçlu firmanın hesabındaki paranın ...'nün hesap numarasına havale edilmek üzere onay aşamasında iken, borçlu firma ortağının EFT yoluyla hesaptaki parayı başka bir bankadaki şahsi hesabına aktardığını, bu şekilde müvekkilinin alacağına kavuşamadığını ve bunda davalı bankanın kusurlu olduğunu ileri sürerek, 15.113,72 TL'nin 09/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek ... reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin zararın meydan gelmesinde kusurunun veya haksız bir eyleminin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, İİK'nın 89. maddesi uyarınca, usulen haczedilmiş olan parayı haciz konulmuş olan takip dosyasına tam intikal ettirme yükümlülüğü altında olan davalının, kendisinden kaynaklanan teknik gerekçelerle mevduat sahibi tarafından çekilmesine sebebiyet verdiği, bunun sonucunda davacının alacağının tahsilinin sağlanamadığı ve zarara uğradığı, davalının kendi sisteminden kaynaklanan bu olay nedeniyle davacıya karşı sorumlu olduğu, davacının alacağının haciz konulan tutardan daha fazla olup, zararının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 15.113,72 TL'nin 09/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 s. Yasa'nın 2/2 m. uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, İİK'nın 89. maddesi gereğince 3. şahıs yedinde kabul edilen meblağın davalı tarafından icra dosyasına ödenmemesi ve dava dışı mevduat sahibi borçlu tarafından hesaptan internet bankacılığı yolu ile EFT gönderilmesi ve bu suretle zarara uğranılması iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece dava dışı borçlu tarafından EFT ile gönderilen paranın çekildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, İİK'nın 89. maddesi gereğince gönderilen 1. haciz ihbarnamesine davalı bankanın verdiği 29/09/2010 tarihli cevabi yazıda borçlunun hesabında 10,58 TL bakiyesi bulunduğu ve bu meblağın üzerine haciz konularak bakiyesine itiraz edildiği bildirilmiştir. ...nce davalı bankaya 2. ve 3. haciz ihbarnameleri gönderilmediği gibi, bu husus davacı tarafından da iddia edilmemektedir. Bu durumda, davalı yedinde sayılan meblağ sadece 10,58 TL olduğuna göre, bu miktara hükmetmek gerekirken anılan husus nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.