MAHKEMESİ : EŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/09/2014NUMARASI : 2013/162-2014/304Taraflar arasında görülen davada Eşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09.09.2014 tarih ve 2013/162-2014/304 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı, E. İlçesi, A. Köyü'nde bulunan badem ağaçlarının 2013 yılı Nisan aylarında meydana gelen don olayı nedeniyle zarar gördüğünü, zararın tespiti ve karşılanması için davalıya başvurduğunu ancak, davalı tarafından zararın karşılanmadığını, bunun üzerine mahkeme aracılığıyla tespit yaptırdığını ve yapılan tespit neticesinde zararının 6.875,00 TL olduğunun belirlendiğini ileri sürerek, tespit masrafları ile birlikte toplam 7.718,00 TL'nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının ihbarı üzerine sigortalı badem bahçesinde hasar tespit ekspertiz çalışmaları yapıldığını ve poliçede beyan edilen ağaç başı 5 kg. ürünün bulunmadığı, yapılan sayım ve ölçümler sonucunda ağaç başı 2 kg. ürünün alanda yer aldığı ayrıca, 550 adet badem ağacı da olmayıp, 6*5 dikim mesafesinde toplam 306 adet badem ağacı ile, 50 adet ayva, 30 adet ceviz ve 20 adet armut ağacının bulunduğunun tespit edildiğini ve ihbarı yapılan don hasarına ilişkin bir bulguya rastlanılmadığını, yokluklarında, tek taraflı olarak yaptırılan tespiti ve alınan tespit raporunu kabul etmediklerini zaten, raporun da hatalı olduğunu, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını ancak, tazminat hesabı yapılacak ise poliçe muafiyet ve müşterek sigorta hükümlerinin uygulanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dinlenilen tanıkların 2013 yılı Mart ayında şiddetli don olayının gerçekleştiği ve donun kendilerine ait olan badem ağaçlarını da etkilediğini samimi bir şekilde ifade ettikleri, her ne kadar bilirkişi raporunda don olayı nedeniyle zararın meydana gelmediği belirtilmiş ise de, raporun mahkemeyi bağlamayacağı, tespit dosyasındaki raporun dikkate alındığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, tespit masrafları ile birlikte toplam 7.718,10 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortaları Poliçesi'ne dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı dava dilekçesinde; ''... badem ağaçlarının 2013 yılı Nisan aylarında meydana gelen don olayı nedeniyle zarar gördüğü...'', yapılan yargılama sırasında 02/07/2014 tarihli celsede; ''...zararının 23-24 Mart'da olduğu, o gece olan ayaz ve donun ağaçları ve 10-15 gün önce açan çiçekleri vurduğu...'', 08/09/2014 tarihli beyan dilekçesinde ise; ''...don olayı vuku bulduğunda ağaçların tamamen çiçek açtığı, 19 Mart sabahı hemen tarlaya gittiği, çiçeklerin karardığı, köy muhtarı N. S. ile köy halkından O.U.'ı tarlaya çağırdığını..'' beyan etmiş, davacı tanığı O. U. beyanında; ''... olay günü hayvan otlattığını, davacının tarlasının yakınında iken davacının tarlasına gittiğini, çiçeklerin içlerinin karardığını, bir kısmının döküldüğünü gördüğünü...'', davacı tanığı N. S. beyanında; ''... geçen sene Mart ayında köyde don olayı yaşandığını, dondan 5-6 gün sonra tarlaya gittiğini, gittiğinde çiçeklerin büyük kısmının açılı vaziyette olduğunu gördüğünü ve çiçeklerin içlerinin karardığını...'' beyan etmiş, mahkemece hükme esas alınan 24/07/2013 tarihli tespit bilirkişi raporunda ''...badem ağaçlarının çiçeklenme döneminde soğuk (düşük sıcaklık) zararından etkilendiği, don zararının çiçeklenme döneminde özellikle çiçek tomurcuklarından başlayarak hasara neden olduğu, devamında ağaç üzerinde mevcut çiçeklerin bir kısmının yere düştüğü ve bir kısmının da ağaç üzerinde kaldığı ancak, oluşan zarar sonucu meyve bağlama dönemine geçemediği ve verim kaybına neden olacağı düşünülmektedir. Tomurcukların düşük sıcaklıklara en hassas oldukları dönem tomurcuk patlaması dönemidir. Ağacın dalları, yaprakları ve çiçekleri üzerinde yapılan incelemelerde çiçeklerin soğuktan zarar gördüğü ve meyve tutumunun tam olarak sağlanamadığının görüldüğü, badem ağaçlarında oluşan zararın %40 civarında olduğunun tahmin edildiği, badem ağaçlarından elde edilecek verimin optimum şartlar oluştuğu takdirde ağaç başına 5 kg. ürün alınacağı düşünülerek hesaplamaya dahil edildiği, 2013 yılı birim fiyatlarına göre badem çeşidinin kg. fiyatının 6,25 TL olarak hesaplanması neticesinde, sigorta kapsamında 550 adet ağaç bulunması nedeniyle zarar miktarının 6.875,00 TL olduğu...'' belirtilmiş, yargılama sırasında alınan 11/06/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ise; ''...tespit raporunun ayrıntılı bir rapor olmadığı, ağaçların yaşı ve gelişim durumundan bahsedilmediği, verim düşüklüğünün soğuk zararı (don) olarak açıklandığı oysa, çiçeklerin dökülmesi ve verim düşüklüğünün birçok nedeninin olabileceği, bu nedenle tespit raporunun don zararı olduğuna dair kanaat oluşturmakta yeterli olmadığı, dosya ile birlikte görüntülerin incelenmesi neticesinde ekspertiz raporunun ayrıntılı olarak hazırlandığı ve sigorta poliçesi ile sigorta teminatı içine alınan dava konusu bahçedeki badem ürününde 23/03/2013 hasar tarihinde oluşan don nedeniyle don zararına ait maddi zararın bulunmadığı...'' belirtilmiştir.Bu durumda, davacının beyanlarının örtüşmediği ve mahkemece alınan bilirkişi raporunda da zararın don zararı olduğuna ait yeterli kanaat oluşmadığı belirtilmekle, mahkemece tesbit raporu ile bilirkişi raporunun da çeliştiği gözetilerek çelişkiyi gideren davacı ve tanık beyanlarını da değerlendiren yeni bir rapor almak gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.