Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10790 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16623 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/12/2013NUMARASI : 2013/13-2013/244Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/12/2013 tarih ve 2013/13-2013/244 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile davalı parti vekili ve ihbar olunan Şirket vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20/10/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av.H. O. ile davalılar vekili Av.M. K. ve ihbar olunan vekili Av. Ö. K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalıların "H. i. ." sloganıyla 12.06.2011 tarihli genel seçimlerde kullanmak üzere reklam filmi hazırladıklarını, 04.04.2011 tarihinde yayına giren filmin birçok ulusal kanalla birlikte yerel kanallarda, sinemalarda ve internette yayınlandığını, 44 saniye süren reklam filminin 25-29. saniyeleri arasında müvekkilinin fotoğrafının izinsiz olarak kullanıldığını, müvekkilinin gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında popüler bir sanatçı olduğunu, davalıların, siyasi parti reklamında müvekkilinin fotoğrafını kullanmak suretiyle kişilik haklarını ihlal ettiklerini, hayranlarının müvekkilinin politize olduğunu düşündüklerini ve ailesinin mağdur olduğunu ileri sürerek, davalıların eyleminin hukuka aykırı olduğunun tespitine, 1000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatının faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkili K.. K..'nun şahsi sorumluluğu olmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu filmin, dava kendisine ihbar olunan şirket tarafından çekildiğini, yapımcı şirketin, davacının fotoğrafının kullanım haklarını satın alarak filmde kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.İhbar Olunan G. W. İ. Reklamcılık Ltd. Şti. vekili, dava konusu filmin müvekkilince hazırlandığını, davacının fotoğrafının stok fotoğraf sitesinden satın alınarak kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.İhbar Olunan S.Y., davacının izniyle fotoğrafını çektiğini, çektiği fotoğrafların fotoğraf ajansında kullanımı ve başkalarına kullandırılması konusunda davacının izin verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı siyasi partinin seçim tanıtım filminde davacının fotoğrafının üç saniye süreyle kullanıldığı, çekilen filmin bir kısım medya ve basın organlarında gösterildiği, davalı parti tarafından filmin dava kendisine ihbar olunan şirkete yaptırıldığı, davacının fotoğrafının tanıtım filminde yer almasına ilişkin süreçte davalı parti ile ihbar olunan şirketin belirleyici olduğu, parti genel başkanı konumunda bulunan davalı K.. K..'nun, fiili doğrudan işlemediği gibi bu fiillere iştirakının bulunduğunun da kabul edilemeyeceği, dolayısıyla davalı genel başkanın pasif husumetinin bulunmadığı, davacının fotoğrafının yapımcı şirket tarafından stok fotoğraf sitesi olan "www.is....com" adresinden satın alınarak filmde kullanıldığı, fotoğrafı anılan web sitesine yükleyen kişinin bu fotoğrafı davacının izni ile çekip yine onun yazılı izni ile söz konusu siteye yüklediği, davacının verdiği iznin geçerli olduğu, yazılı izin belgesinde fotoğrafın pornografik veya aşağılayıcı amaçlar dışında herhangi bir amaçla medyada kullanılabileceğinin belirtildiği, ancak bu iznin davacı fotoğrafının her hangi bir siyasi parti ile ilişkilendirilmesine neden olacak şekilde kullanılmasını içermediğinin de açık bulunduğu, Anayasa'nın 25. maddesinde kimsenin düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanmayacağının düzenlendiği, düşünce ve kanaat özgürlüğünün en temel görünüm biçimlerinden birinin de, kişinin serbestçe bir siyasi düşünceye sahip olması, bunu açıklaması veya açıklamaktan kaçınması hürriyeti olduğu, bu durumda bir kimsenin, rızasıyla çekilmiş fotoğraflarının, ticari amaçla her türlü kullanımına izin vermesi, bu fotoğrafların, bir siyasi partiye mensubiyet, yakınlık, hatta sadece bir seçim kampanyasında destek verdiği konusunda bir algı yaratacak şekilde kullanımlarına da izin verdiği biçiminde yorumlanamayacağı, davaya konu kullanım için ayrıca ve açıkça izin alınmasının zorunlu olup bu nitelikteki her türlü izinsiz kullanımın kişilik değerlerine ihlal oluşturacağı, sonuç olarak davalı partinin davacının fotoğrafını tanıtım filminde kullanmasının hukuka aykırılık teşkil ettiği, ne var ki davacının da bu ihlalin oluşmasında müterafik kusurunun bulunduğu, zira izniyle çekilen fotoğrafların kullanımını sınırlı hallere özgülemeyip matbu bir izin belgesi imzalayarak bu tür ihlalleri önlemek bakımından yeterli özeni göstermediği, bu nedenle bilirikişi heyetince belirlenen maddi tazminat tutarından 1/2 oranında indirime gidildiği, manevi tazminat koşullarının da oluştuğu gerekçesiyle davalı K.. K.. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı parti aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, davacı fotoğrafının izinsiz kullanılmasının hukuka aykırı olduğunun tespitine, taleple bağlı kalınarak 1.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ile davalı parti vekili ve ihbar olunan şirket vekili temyiz etmiştir.1-Davanın ihbarı ve davaya müdahale HMK’nın 61. vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Yasa'nın 63. maddesine göre, ihbar olunan, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir. Dava, ihbar olunan şirkete davalılar tarafından ihbar edilmiş, ihbar olunan davaya fer’i müdahil olarak katılma talebinde bulunmamıştır. İhbar olunan şirkete husumet yöneltilerek açılan bir dava bulunmadığı gibi hüküm de usul ve yasaya uygun olarak sadece davanın açıldığı davalı taraf aleyhinde kurulmuş, ihbar olunan aleyhine herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. O halde, aleyhinde verilmiş bir hüküm bulunmayan ihbar olunan şirketin hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin, davalı K.. K.. hakkında kurulan hükme yönelik aşağıdaki (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.3-Ancak, davacı tarafça 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili istenilmiş olup davalı K.. K.. yönünden bu talebin reddi nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12/2. maddesi uyarınca bu miktarı aşmamak üzere vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde 1.980 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün bu yönden davacı yararına bozulması gerekmiştir.4-Davalı .. vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, davacının fotoğrafının, davalı partinin tanıtım filminde kullanıldığı iddiası ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının fotoğrafının, yapımcı şirket tarafından bir stok fotoğraf sitesinden alınarak davalı partinin tanıtım filminde kullanıldığı, söz konusu fotoğrafın davacının izni ile çekilip, yine izin ile stok fotoğraf sitesine yüklendiği hususları çekişme konusu değildir. Uyuşmazlık, dava konusu kullanımın, davacı tarafından verilen iznin kapsamında bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. Geçerli olduğu mahkemenin kabulünde bulunan ve davacı tarafından imzalanan 11.06.2008 tarihli belgede, “Alınan geçerli ve uygun bedel karşılığında ve işbu ibranameyi imzalayarak, fotoğrafçı/film yapımcısı ve vekillerine; resimleri ruhsatlandırma ve herhangi bir ürün veya hizmete yönelik tanıtım, promosyon, pazarlama ve ambalaj içerebilecek herhangi bir amaçla medyada resimleri kullanmaları için izin veriyorum. (pornografik ve aşağılayıcı olanlar hariç). Resimlerin başka resim, grafik ve metinlerle birleştirilebileceğini, kırpılabileceğini veya değiştirilebileceğini kabul ediyorum.”, “Resimlerle ilgili hakkım bulunmadığını, resimlerle ilgili tüm hakların fotoğrafçı/film yapımcısı ve bunların vekillerine ait olduğunu tasdik ediyorum.” düzenlemelerine yer verilmiş, verilen bu yetki ve izin çerçevesinde de fotoğrafı çeken kişi tarafından dava konusu fotoğraf, stok fotoğraf sitesine yüklenmiştir. Söz konusu belgede fotoğrafın sadece pornografik ve aşağılayıcı amaçlarla kullanılamayacağı öngörülmüş olup bunun dışında bir kısıtlama getirilmemiştir. Bu durumda, davaya konu kullanımın, pornografik ve aşağılayıcı bir içeriği olmadığına göre verilen izin kapsamında bulunduğunun kabulü gerektiği gibi davacının iznine dayalı olarak fotoğrafının kullanılmasının, kimsenin düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağına ilişkin Anayasa'nın 25. maddesini ihlal ettiği de söylenemez. O halde mahkemece, dava konusu fotoğraf kullanımının, davacının verdiği izne dayalı olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı CHP yararına bozulması gerekmiştir.5-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin hüküm altına alınan tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan şirket vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, davalı K.. K.. hakkında kurulan hükme yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı..vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan taraflar yararına BOZULMASINA, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalı K.. K..'dan alınarak davacıya verilmesine, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacı ve davalı partiye ayrı ayrı iadesine, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.