Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10779 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14916 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ADANA (KAPATILAN) 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 15/01/2014NUMARASI : 2011/39-2014/23Taraflar arasında görülen davada Adana (Kapatılan) 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.01.2014 tarih ve 2011/39-2014/23 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20.10.2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. B. B. Yıldırım ile davalı vekili Av. B.. U.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde hesap açtığını ve yatırım araçlarının alım satımında değerlendirilmesi için davalı şirket çalışanı E. D.’a 233.000 TL verdiğini ancak daha sonra hesabındaki parayı kontrol etmek için gittiğinde hesabında para olmadığının ve E. D.’un işten ayrıldığının bildirildiğini, davalının adam çalıştıran sıfatıyla kusursuz sorumlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 20.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ilişkinin 818 Sayılı BK'nın 386, 416 ve 427. maddeleri uyarınca komisyon ve vekalet hükümlerine tabi olduğu, BK'nın 126. maddesine göre 5 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı menkul değerler şirketi ile yatırım araçları alım satımı konusunda aracılık sözleşmesi yaparak davalı nezdinde hesap açtıran davacının hesabında gerçekleştirilen usulsüzlükler nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin komisyon ve vekalet sözleşmesinden kaynaklandığı, 818 Sayılı BK'nun 126. maddesine göre 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı taraf dava dilekçesinde davalı çalışanının usulsüz işlemler yaptığını, davalının adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürmüş olup, aracı kurumların müşterileri ile olan sözleşme ilişkilerini çalıştırdıkları kişiler aracılığı ile yapması nedeniyle bu işlemler sırasında üçüncü kişilere verdikleri zararlardan dolayı 818 sayılı BK'nın 55 ve 100. maddeleri gereğince sorumluluklarının tartışılacağı şüphesizdir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 18.01.1939 gün ve 1938/14 Esas, 1939/27 Karar sayılı ilamına göre, BK'nın 55. maddesi çalıştırılan kimsenin diğer çalışanlara karşı değil, adam çalıştıranla bu hususta bir hukuk ve akit bağı olmayan üçüncü kişilere karşı işlediği zararlarla ilgili olup, adam çalıştıranın bir hukuk ve akit bağı ile bağlı olduğu diğer bir kişiye karşı, çalıştırdığı kişi tarafından verilen zararlarda BK'nın 100. maddesi uygulanır. Bu durumda da zamanaşımı süresinin BK'nın 125. maddesine göre değerlendirmesi gerekir. Bu itibarla mahkemece zamanaşımı süresinin BK'nın 125. maddesine göre 10 yıl olduğu nazara alınarak, işin esasına girilip neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.