MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/11/2014 tarih ve 2014/348-2014/691 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankanın ... Şubesi'nden 25.000,00 TL ve 14.040,00 TL bedelli bireysel kredi kullandığını ekonomik zorluklar nedeniyle kredi taksitlerini ödeyemediğini, davalı bankanın müvekkilinin emekli maaşının tamamına bloke koyduğunu, davalı tarafından yapılan bu uygulamanın hukuka aykırı olduğunu, müvekkili hakkında yapılmış bir icra takibinin de bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılarak haksız kesilen iki aylık maaş tutarı olan 2.000,00 TL'nin bloke tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin 19. maddesi uyarınca İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından kullanılan kredilere istinaden davacının maaş hesabına bloke konulduğu, blokenin neye istinaden konulduğunun belirtilmediği, davacı hakkından yapılan bir icra takibinin bulunmadığı, icra takibi yapılmadan bloke işleminin tüketici haklarıyla bağdaşmadığı, gerekçesiyle davacının hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, haksız konulan bloke nedeniyle 2.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava; davacı ile davalı banka arasında imzalanan iki adet bireysel kredi sözleşmesi hükümleri uyarınca davacının emekli maaşından yapılan kesinti nedeniyle alacak istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Kanun'un 3. maddesinin "e" bendinde tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi, aynı maddenin "h" bendinde de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Bu kanunun 10. maddesinde ise tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredinin tüketici kredisi olduğu belirtilmiş, 23. maddesinde de 4077 Sayılı Kanun'un uygulanmasıyla ilgili her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı düzenlenmiştir.Somut olayda; taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri ve bu sözleşmelerin eki mahiyetindeki virman-takas-mahsup talimatları uyarınca davalı banka tarafından davacının emekli maaş hesabına bloke konularak bu hesaptaki paranın ödenmeyen kredi borcunun tahsilinde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı tarafından kullanılan krediler tüketici kredisi kabul edilerek bu çerçevede işin esasına yönelik karar verilmiştir. Davalı tarafından da kullandırılan kredilerin tüketici kredisi olmadığına ilişkin bir savunma yapılmadığı gibi bu yönde bir delil de dosya ibraz edilmemiştir. Uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalması karşısında davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzeninden olup taraflarca ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu durumda mahkemece; ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi, yok ise davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma sebep ve şekline davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ :Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.