Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10669 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3727 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/12/2014NUMARASI : 2012/135-2014/246Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.12.2014 tarih ve 2012/135-2014/246 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının 19.01.2011 tarihli başvurusu sonucu 2011/00296 sayılı tasarım tescil belgesini aldığını, ancak müvekkilinin bu tasarımı ihdas edip 16.10.2009 tarihinden geçerli olacak biçimde Çin Halk Cumhuriyetinde tescil ettirdiğini, davalının müvekkili ile girdiği ticari ilişkiye binaen tasarımdan haberdar olduğunu, 554 sayılı KHK'nın 19. maddesi uyarınca tasarımın müvekkiline devrinin gerektiğini, ayrıca davalının bu tasarımı müvekkilinin Türkiye distribütörü aleyhine kullandığını ileri sürerek 2011/00296 sayılı tasarım tescil belgesinin müvekkiline devrini, tecavüz nedeni ile; davalı yanca gerçekleştirilen fiillerin tasarıma tecavüz olduğunun tespiti ile tasarımdan doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesini, şimdilik 10.000 TL maddi zararın ve 50.000 TL manevi zararın, tasarım başvurusunun yapıldığı tarihten başlamak üzere işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 15.650,12 TL'ye çıkarmıştır. Davalı vekili, davacının tesciline konu ürünün yenilik özelliğinin bulunmadığını, müvekkili adına tescilli dava konusu tasarımın ise davacı ürününe nazaran farklı ek özellikleri sebebiyle yenilik vasfını taşıdığını, tescilli tasarımın kullanımı nedeniyle tazminat istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davanın gaspa dayalı tasarımın iptali ve buna dayalı maddi manevi tazminata ilişkin olduğu, tasarımın davalı tarafından daha önce Çin Halk Cumhuriyetinde tescil edildiğinden gasp hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak tasarımın gerçek hak sahibinin davacı taraf olduğu, gerçek hak sahipliği nedeniyle davalı adına olan kaydın iptaline ve davacı adına tasarımın tesciline karar verilmesi gerektiği, davacının ne kadar kaybı olduğu, davalının ne kadar bu tasarımı kullanmaktan dolayı kazanç elde ettiği hususlarının somut olarak ispatlanamadığı, Borçlar Kanunu hükümleri gereği zararın tam olarak belli olmaması durumunda hakimin durum ve şartlara göre maddi zararı takdir edeceği, ıslah ile birlikte istenen miktarın ödenmesi gerektiği, tasarımın gerçek hak sahibi dışında tescili ve kullanımının davacı taraf için manevi bir hak ihlalini oluşturduğu gerekçesiyle davanın gerçek hak sahipliği nedeniyle iptal davası olarak yorumlanması söz konusu olduğundan gerçek hak sahipliği nedeniyle davalı adına kayıtlı 2011/00296 sayılı endüstriyel tasarım belgesinin iptaline, davacı adına TPE de tesciline, davalının endüstriyel tasarıma yönelik üretim yapmasının engellenmesine, ürünlere ve üretim kalıplarına el konulmasına, ürünlerin ve üretim kalıplarının imhasına, 15.650,12 TL maddi tazminatın ve 15.000 TL manevi tazminatın tasarımın tescil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı tarafından gerçekleştirilen endüstriyel tasarım tescilinin kötüniyetli tescil mahiyetinde bulunduğunun anlaşılmasına, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda bulunmasına, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.03.2013 tarih ve 2013/11-209 Esas- 2013/399 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere kötüniyetli tescilden kaynaklanan zararın tazmininin istenebilecek olmasına, mahkemece maddi ve manevi tazminatın 818 sayılı Borçlar Kanununun 42. (6098 sayılı TBK'nın 50.) ve 49. (6098 sayılı TBK'nın 58.) maddeleri uyarınca takdir edilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Ancak, davacı uyuşmazlık konusu endüstriyel tasarımın aynısının 16.10.2009 tarihindeki başvuru ile Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Fikri Haklar Dairesi nezdinde tescil edildiğini, bilahare kendi adına devrinin yapıldığını ileri sürmüş ve buna ilişkin belgeler dosya içerisine alınarak incelenmiştir. Dava konusu 2011/00296 sayılı endüstriyel tasarım ise 19.01.2011 tarihli başvuru uyarınca davalı adına tescil edilmiştir. 554 sayılı KHK'nın 6. maddesi uyarınca bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir ve tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı sayılır. Yine aynı KHK'nın 8. maddesine göre de koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden önceki oniki ay içerisinde tasarımcı veya halefi veya bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından kamuya sunulursa, 6'ncı ve 7'nci maddeler çerçevesinde tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Somut uyuşmazlıkta, yukarıda da belirtildiği üzere davacının dayandığı Çin Halk Cumhuriyeti'nde tescil edilen önceki tarihli tasarımın alenileştiği tarih ile dava konusu tasarımın başvuru tarihi arasında oniki aydan daha fazla bir süre geçmiş olup, esasen dava konusu devri istenen tasarım yenilik vasfına sahip bulunmamaktadır. 554 sayılı KHK'nın 19. maddesi kapsamında gasp nedenine dayalı olarak tasarım hakkının devrinin istenebilmesi için sözkonusu tasarımın daha önce Dünyanın hiç biryerinde kamuya sunulmamış olması, başka bir deyişle yenilik unsuruna sahip olması gerekmektedir. Davacı tarafça uyuşmazlık konusu tasarım hükümsüzlüğü talep edilmeyip tasarım hakkı sahipliğinin devri talep edildiğine göre, yenilik vasfına sahip olmadığı anlaşılan dava konusu tasarım belgesinin iptali ile 554 sayılı KHK 19. maddesi uyarınca davacı adına tesciline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulmasını gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.