Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1066 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15702 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/07/2014 tarih ve 2011/330-2014/448 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin ... İli ... .... Köyü'nde bulunan 3 adet taşınmazındaki bağlarını, 03.03.2011 başlangıç tarihli poliçelerle don riskine karşı sigortaladığını, 10-14.03.2011, 23-24.03.2011, 12.04.2011 tarihlerinde yaşanan don olayları nedeniyle müvekkiline ait bağların zarar gördüğünü, müvekkilince Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/70 D.İş esas sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını, alınan raporla don olayına bağlı zararın tespit edildiğini ileri sürerek poliçe teminatı kapsamındaki zarardan ödenmesi gereken prim taksitlerinin tenzili ile bakiye tutara delil tespiti giderlerinin de eklenilmek suretiyle toplamda 46.170,00 TL'nin, riskin oluştuğu tarihten itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava dilekçesinde davalı olarak ... gösterilmiş ise de ilk etapta davaya ihbar olunan sıfatıyla katılan .... 06.06.2013 tarihli celsede HMK'nın 124. maddesi gereğince verilen ara karar uyarınca taraf değişikliği ile davaya davalı sıfatıyla devam etmiş; davalı vekili, davacının iddialarının yersiz olduğunu, .... genelinde yaşanan yağışlar ve bağlarda görülen hastalıklar nedeniyle ürün veriminde düşüşler yaşandığını, sigortalı bağlarda yapılan ekspertiz çalışmaları neticesinde bu nedenlerden kaynaklı verim düşüklüğünün tespit edildiğini, bu hususların poliçe teminatı kapsamında olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; yapılan keşifler ve alınan bilirkişi raporları uyarınca sigortalı bağlarda don olayına bağlı verim düşüklüğü yaşandığı, meydana gelen zararın poliçelerin teminatı kapsamında kaldığı, sigortalının net zararının ödeyeceği prim miktarı düşülerek belirlendiği gerekçesiyle, 45.094,18 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, .....'nden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece alınan bilirkişi raporları doğrultusunda ve yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli nitelikte görülmemiştir. Davalı vekilince dosyaya ibraz edilen 18.03.2014 tarihli dilekçeyle mahkemece alınan bilirkişi raporlarına ilişkin ciddi itirazlarda bulunulmuş ancak mahkemece bu itirazların giderilmesine yönelik bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bahsi geçen dilekçede davacının talepleri uyarınca sigortalı bağlarda eksperler aracılığıyla değişik tarihlerde incelemeler yapıldığı, bu incelemeler neticesinde ürün kaybının poliçe teminatı dışında kalan sebeplerden ileri geldiğinin tespit edilerek sigortalıya prim iadesinde bulunulduğu beyan edilmiştir. Ancak; mahkemece, davalı vekilinin dilekçesinde belirtilen ekspertiz raporları dosyaya getirtilmediği gibi bu raporlarda yer alan ekper görüşleri, fotoğraf ve bulgular bilirkişilerce değerlendirilmemiş, davacıya prim iadesi yapılıp yapılmadığı hususu da araştırılmamıştır. Mahkemece sigortalı bağlara ilişkin tüm ekpertiz raporları, belge ve bilgiler dosyaya getirtilip, davacıya verim düşüklüğü nedeniyle pirim iadesinde bulunulup bulunulmadığı araştırılıp, ekspertiz raporlarında belirtilen bulgu ve belgelerin de değerlendirilmesi suretiye ek bilirkişi ya da oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle ve yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.