Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10658 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11445 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ... TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/01/2015 tarih ve 2015/25-2015/9 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...'den alacaklı olduğunu, davalı borçlu şirketin borçlarını ödeyemeyecek durumda bulunduğunu, davalı borçlu şirket adına tescilli iken diğer davalı ...'ye devredilmiş olan dava konusu ... başvuru ve ... tescil numaralı ve ... başvuru ve ... tescil numaralı markaların devrine ilişkin tasarrufların muvaazalı yapıldığını ileri sürerek markaların devrine ilişkin tasarrufların iptalini ve markaların davalı borçlu şirket adına tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu uyuşmazlığın ...'deki tescil kaydıyla ilişkili olduğu, davaya konu olan uyuşmazlığın özel görevli ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi alanına girdiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, davalılar arasındaki marka devrinin muvazaalı olarak, alacaklılardan mal kaçırma ve alacaklıları zarara uğratma kastı ile yapıldığı iddiasına dayalı marka devrinin iptali istemine ilişkin olup, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. ve İcra İflas Kanunu'nun 278. ve devamı maddeleri hükümlerine dayalı olarak açılmıştır. Mahkemece, davanın bu niteliği itibariyle, 556 sayılı KHK'da belirtilen dava türlerinden olmadığı, davada genel mahkemelerin görevli olduğu gözönüne alınarak esasa girilip karar verilmesi gerekirken Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış; kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.