MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/10/2014NUMARASI : 2013/449-2014/496Taraflar arasında görülen davada Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/10/2014 tarih ve 2013/449-2014/496 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı, davalı şirketin muhasebe müdürü olarak çalıştığını, bu süre içerisinde davalı şirketin alacaklısı olan üçüncü kişilere Z. Bankası H. Şubesindeki şahsi hesabından ödemeler yaptığını, yine davalı şirketin talebi doğrultusunda esas sözleşme değişikliklerine ilişkin tescil ve ilan masraflarının tarafından karşılandığını, bahse konu ödeme ve tescil masraflarının bir kısmının tahsil edildiğini ancak bakiyenin talep edilmesine rağmen ödenmediğini, bunun üzerine Büyükçekmece 3.İcra Müdürlüğünün 2012/10767 esas sayılı dosyası ile asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı olan 11.952,85 TL'nin tahsili için takip başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının icra dosyasına vaki itirazının iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, icra takibine konu belgelerin borç ihdas edici niteliğinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı şirkette muhasebe bölümünde çalıştığı, bu sürede şirket adına bazı ödemelerin davacı tarafından gerçekleştirildiği, davacının davalı adına gerçekleştirip alamadığı ödemeleri vekaletsiz iş görme hükümlerine göre istemesinin mümkün olduğu ve incelenen tüm defter ve kayıtlara göre davacının 6.499,33 TL alacaklı olduğu, takipten sonraki ödemelerin icra müdürlüğünce resen mahsubu gerektiği, alacağın bilirkişi raporu ile hesaplanabildiğinden likit olmadığı gerekçesiyle davalının icra dosyasındaki itirazının 6.498,33 TL üzerinden iptaline ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacının taahhüdü gereği çekle yapılan ödemenin işçilik alacağından kaynaklandığı ispatlanamadığına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, şirket adına ve hesabına yapılan ödemelerin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının şirket adına ve hesabına yaptığı ödemeler bilinebilir, hesaplanabilir ve likit olduğundan, mahkemece davacının icra inkar tazminatı talebinin belirlenen asıl alacak üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacının temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.