Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10648 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3692 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/12/2014NUMARASI : 2013/363-2014/840Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/12/2014 tarih ve 2013/363-2014/840 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin lehtarı olduğu ve keşidecisi İlintaş İnş. Tur. Ltd. Şti. olan H.Bankası Ç. Şubesi'ne ait 25/02/2013 keşide tarihli 6116350 seri nolu 25.000,00TL bedelli çekin müvekkilinin iradesi harici kaybolduğunu, bunun üzerine Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/610 Esas sayılı dosyasında zayi nedeni ile çek iptali davası açıldığını ve çek üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu, davalı banka tarafından söz konusu çekin M. T. Ltd. Şti. tarafından bankaya teminat olarak ibraz edildiği belirtilerek davaya müdahale edildiğini, söz konusu çekin davalının elinde olduğunun anlaşılması üzerine istirdat istemli olarak bu davanın açıldığını, çekin müvekkilinin elinden rızası dışında çıkmış olup müvekkilinin meşru hamil olduğunu, davalı bankanın çeki iktisap etmekte kötüniyetli olduğunu ileri sürerek söz konusu çekin istirdadını talep ve dava etmiştir Davalı vekili, açılan davada hukuki yarar bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından söz konusu çekin kaybolması nedeniyle 03/12/2012 tarihinde çek iptali istemi ile dava açıldığı, yargılama devam ederken söz konusu çekin davacı adına ciro edilerek M. Tarım Ltd. Şti'ye, onun tarafından da Türkiye H. Bankası'na ibraz edildiği, H. Bankası tarafından çekin takibe konulduğu ancak davacının itirazı üzerine icra mahkemesince yapılan inceleme ile davacı cirosunun sahte olduğunun tespit edildiği, bu nedenle yapılan ciroların geçerli olmadığı gerekçesiyle söz konusu çekin davacıya iadesine karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, 6102 sayılı TTK'nın 792. maddesine dayalı çek istirdadı istemine ilişkindir. Bu davada TTK'nın 790. maddesi gereği, ispat yükü çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası dışında elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının davalının kötüniyetle çeki iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekir. Mahkemece, dava konusu çekin, davacı adına ciro edilerek M. T. Ltd. Şti.'ye verildiği onun tarafından da davalı bankaya ciro edildiği, davacı lehtarın cirosunun sahte olması sebebiyle diğer ciroların geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak 6102 sayılı TTK'nın 790. maddesi gereğince, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Ayrıca, 6102 sayılı TTK'nın 801. maddesi gereğince, çeki ödeyecek muhatap banka için dahi ciro imzalarının geçerliliğinin araştırılması zorunluluk değilken hamilin bu yönde bir yükümlülüğünün bulunduğu ileri sürülemez. Bu durumda davalı bankanın, dava konusu çeki kendisine ciro eden M.T.Ltd. Şti. ile aralarında ticari ilişki olduğunu savunduğuna ve çekte lehdar olan davacının cirosunun sahte olmasının tek başına, bankanın çeki kötüniyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu göstermeyeceğine göre, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.