MAHKEMESİ : ...TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11.03.2014 tarih ve 2012/353-2014/57 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13.10.2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekilleri Av. ... ve Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, dava dışı ...'nca davalı aleyhine yapılan icra takibinde davalı şirketin fabrika binası ve menkul mallarının, icra dairesinde yapılan satış sonucunda bankanın mülkiyetine geçtiğini, bunların taraflara iadesi konusunda, bankayla anlaşılarak davalının borçlarına mahsuben, davacının bankaya 531.501 DM ödeme yaptığını, yapılan ödemeler sonucunda, fabrika binası ve müştemilatının muarazanın giderilmesi için açılan davada verilen karar ile (davalı) ....'ne devredildiğini, böylece davacının yaptığı ödeme miktarı 531.501 DM kadar davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, bu paranın şimdilik 20.000,00 TL'sinin tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı müflis şirket iflas idare memurları, zamanaşımı def'inde bulunmuş; müflis şirket aleyhine alacak davası açılmasının mümkün olmadığını, ancak kayıt kabul davası ikame edilebileceğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ....'nin 09/03/1998 tarihli ödeme planı gereği ...na olan borçlarına mahsuben 531,501 DM'lik ödemenin davacı tarafından ödendiği hususunda kesin kanaat oluşmadığı, ayrıca 21/11/2003 tarihli Anlaşma ve İbraname adlı belgenin birinci maddesine göre davacının davalı şirketten herhangi bir talepte bulunamayacağı, TBK'nın 78. maddesindeki "borçlanmadığı edimi kendi isteği ile yerine getiren kimse bunu ancak kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir" düzenlemesi gereği de davacının davasında haklı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.1- Davalı ... 'nin ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21/06/2004 tarihli 2001/881 Esas, 2004/313 Karar sayılı kararı ile iflasına karar verildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek 24/10/2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalı hakkında açılan davaya kayıt kabul davası olarak bakılarak sonuçlandırılması gerekirken, bu husus yerine getirilmeden davanın alacak davası olarak nitelendirilmesi ve yargılamaya devam olunarak hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.2- Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.