MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 06/09/2013NUMARASI : 2013/104-2013/508Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/09/2013 tarih ve 2013/104-2013/508 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili nezdinde nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalı tarafından Çek Cumhuriyeti'nden trenle Türkiye'ye taşındığını, emtianın sigortalıya tesliminde 88 adet lastiğin eksik olduğunun anlaşıldığını, hasar tazminatı ödendikten sonra davalıya yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, 8.221,76 TL'nin 11.09.2012 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin sorumluluğunun yükün Halkalı'ya ulaşması ile sona erdiğini, hırsızlığın Halkalı-Gölcük arasındaki karayolu taşıması sırasında meydana geldiğini, süresinde ihbar yapılmaması nedeniyle dava hakkının yitirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının Otrovice-Halkalı arasındaki demiryolu taşımasını üstlendiği, demiryolu taşıması sırasında tutulan tutanakta vagon kapısının kilitli olmadığı tespit edilmişse de bu aşamada eksiklik, hırsızlık iddiasının olmadığı, Halkalı'da hasar tespiti de yapılmadığı, COTIF-CIM 23/1 maddesi gereğince davalının sorumluluğunu doğuran CIM 42. maddesi gereğince tutulmuş bir tutanağın ve COTIF-CIM 47. maddesi gereğince sigortalı tarafından yapılan usulüne uygun bir bildirimin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu hasarın meydana geldiği taşıma O..-Halkalı arasında demiryolu ve H..-Gölcük arasında karayolu olmak üzere iki kısımdan oluşmakta olup, mahkemece hasarın davalının üstlendiği demiryolu bölümünde gerçekleştiğinin kanıtlanamadığı yönündeki yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı vekili 22.08.2013 havale tarihli dilekçesinde davalının akdi taşıyıcı olduğunu, karayolu taşımasının da davalı tarafından üstlenildiğini, bu durumun davalı ile aralarında akdedilen sözleşmeden açıkca anlaşılacağını beyan etmiş, temyiz dilekçesi ile de sigortalısı ile davalı arasında düzenlenen sözleşmeyi ibraz etmiştir. Bu itibarla, davacının bu iddiası üzerinde durularak delillerin buna göre değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.