MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2014NUMARASI : 2013/416-2014/292Taraflar arasında görülen davada Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25/06/2014 tarih ve 2013/416-2014/292 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13/10/2015 günü hazır bulunan davalı vekili Av. A. K. ile davacı vekili Av. A. B. A. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı ile imzalanan sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıya müşteri temin etmesi karşılığında davalının temin edilen müşterilerden aldığı bedelin %3'ünü komisyon olarak müvekkiline vereceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının 05/08/2008 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı olarak feshederek daha önceden müvekkilinin temin ettiği müşterilerden aldığı bedellerin komisyon bedellerini ödemediğini ileri sürerek 10.000 TL tazminatın, ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 13.2.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile istemini artırmıştır.Davalı vekili, aralarında imzalanan sözleşmenin hizmet sözleşmesi olduğunu, B. şirketi ile ilişkinin önceye dayandığını ancak davacıya yürüttüğü pazarlama faaliyeti kapsamında prim tahakkuk ettirildiğini, C. Holding için de davacıya bir kereye mahsus komisyon ödendiğini ancak %3 ödemenin söz konusu olmadığını, tüm ödemelerin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın reddine dair verilen Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyulmuş, taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen sözleşme uyarınca davacının davalıdan toplam komisyon alacağının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak 39.534,37 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, komisyon sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın kısmen ve ya tamamen ıslahı mümkün ise de bozmadan sonra davanın tamamen ya da kısmen ıslahına izin vermek kazanılmış hakları ihlale yol açabilir. Nitekim, 04.02.1948 gün ve 1944/10 Esas-1948/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ıslah, soruşturma ve yargılama bitinceye kadar yapılabilir. Yargıtay’ca karar bozulduktan sonra bu müesseseden yararlanmaya olanak yoktur. Bu itibarla, dava konusu olayda bozma kararından sonra davacı tarafın 13.02.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile istemini kısmen ıslah etmesi ve mahkemece de, anılan İçtihadı Birleştirme Kararının bağlayıcılığı gözardı edilerek ıslah yolu ile artırılan miktara hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.