MAHKEMESİ : BANDIRMA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)TARİHİ : 14/03/2013NUMARASI : 2011/162-2013/100Taraflar arasında görülen davada Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/03/2013 tarih ve 2011/162-2013/100 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Panama bayraklı "M/V S.. E.." isimli gemi ile V../LETONYA limanından Bandırma Limanına taşınan buğday yükünün alıcısı olduğunu, anılan gemiye konşimentoya kayıtlı oarak yüklenen freze buğdayı için gemi kaptanı tarafından konşimento dözenlendiğini ve 24/03/2011 tarihli V../Bandırma 2 adet konşimentoya yük miktarı olarak toplam 27.498,997 mt kayıtlandığını, geminin bandırma limanında yükün hasarlı olduğu anlaşıldığını, 21/04/2011 tarihinde mahkememizin 2011/37 D.İş sayılı dosyası ile Bandırma limanında gemi üzerinde durumun tespiti için keşif yapıldığını, yapılan keşifte yükün hasarlı olduğunun gözlemlendiğini, bu hususun geminin 2. Kaptanı tarafından da sözle deklere edildiğinin rapor edildiğini, bilirkişinin ön raporunda gemiden tahliye edilen yük miktarı ile konşimentoda kayıtlı yük miktarına göre hasarlı yük miktarı 409,705 mt olduğu ve bu yükün gemiden alınıp imhası yapılana kadar bütün maliyetleri dahil ton başına maliyetinin 475,00 USD olduğu, toplam hasar miktarının da 194,609,87 USD olarak hesap edildiğini, ancak tahliye neticesinde gemiden tahliye yük miktarının 27.326,892 mt olduğu, hasarlı mal miktarının 237,600 mt olduğu ve gemide 172,100 mt eksik yük olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin ise 24/03/2011 tarihli konşimentoda kayıtlı yük mikatrı olan 27.498,997 mt buğday için beher tonu 380,00 USD/ ton CIF birim fiyattan toplam 10.449,618,86 USD semen ödendiğini, böylece eksik ve hasarlı yük olduğu halde konşimentonun düzenlenmesi sonucu müvekkilinin kısmi olarak fazlaya dair talep va dava hakları saklı kalmak kaydıyla hasarlı olan 237,600 mt buğday yükü için 112,860 USD ayrıca eksik olan 172,100 mt buğday yükü için için 65,398 USD olmak üzere toplam 178,258 USD zarara uğratıldığını, davacının hasarlı yük miktarından dolayı uğradığı zarar komisyon, vergiler, tahmil tahliye masraflarıyla birlikte 194.750,00 USD kadar olduğunu, davalı donatan bu hasardan sorumlu olduğunu, davacının gemi alacaklısı hakkı olduğunu ileri sürerek, 178,258 USD alacağın faizi ile birlikte fiili ödeme gününde TC Merkez Bankasının efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu edilen "M/V S.. E.." gemisi denize yüke ve yola elverişli olduğu gemi sertifikası ile sabit olduğunu, bu nedenle yüklenen emtiada gemiye atfı kabil bir kusurdan kaynaklanan bir hasarın oluşmasının mümkün olmadığını, dava konusu emtiada meydana geldiği iddia edilen hasardan müvekkilin sorumlu tutulması hukuken mümkün olmadığını, emtiada meydana gelen zararın deniz taşıması esnasında meydana geldiği ve bu hasardan müvekkilinin sorumlu olduğu hususu ispatlanamadığını, mahkememizin 2011/37 D.İş sayılı dava dosyasındaki tespiti kabul etmediklerini, dava konusu emtianın gemiye tam ve hasarsız yüklendiğini, yükte meydana gelen hasarın gizli bir ayıptan kaynaklanmasının muhtemel olduğunu, davacının iddia ettiği hasar tutarı haksız, yersiz ve fahiş olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen hasar hesaplamasının hatalı olduğunu, zira faturada malın ton başına birim fiyatının 380,00 ABD doları olduğunu, donatanın sorumluluğunun mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafın eksik yük ve hasarlı yük nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu, eksik yük miktarının 172.105 M/T olduğu %1 lik fire oranın 272.613 M/T olduğu gerekçesi ile davacının eksik yüke ilişkin açmış olduğu davanın reddine, davacı tarafın hasarlı yük miktarına ilişkin olarak açmış olduğu dava yönünden ise, hasarlanan yükün miktarı ve imha masrafları dair değeri dikkate alınarak 112.860 $'ın fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden ödeme tarihine kadar işleyecek ticari reskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bu alacağın gemi alacağı olduğu dikkate alınarak gemi üzerinde davacı lehine kanuni rehin hakkı tanınmasına, daha önce kanuni rehin hakkının teminat mektubuna kaydırıldığı dikkate alınarak kanuni rehin hakkının teminat mektubu üzerinden devamına karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.(1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.(2) Dava, deniz taşıması sırasında yükün hasar görmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda açıklandığı üzere malda meydana gelen hasar nedeniyle uğranılan zarar ve hasarlı yükün imha masraflarına hükmedilmiştir. Davanın yasal dayanağı taşıma sırasında yürürlükte bulunan 6762 sayılı Yasa'nın 1061 ve 1062. maddeleridir. Bu yasal düzenlemelerde, taşıyanın sorumluluğu taşınan malın piyasa değeri ile sınırlıdır. (Çağa/Kender Deniz Ticaret Hukuku, 6. Baskı, Beta Yayınları,Haziran 2001, İstanbul, sahife 162) Kısmi hasarın mevcut olduğu somut olayda, tazmin yükümlülüğünün sadece yükün hasarlı olarak satış değeri ile piyasa değeri arasındaki fark olarak belirlenmesi gerekir. Yine 6762 sayılı Yasa'nın 1112 ve 1113. maddelerindeki sınırlamalar, 1062. maddesine dayanan tazminat alacakları hakkında geçerlidir. Bu itibarla mahkemece, imha masraflarına hükmedilmesi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.