Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10517 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3610 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : DÜZİÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/11/2014NUMARASI : 2014/226-2014/550Taraflar arasında görülen davada Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/11/2014 tarih ve 2014/226-2014/550 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 29/04/2014 tarihinde davalı şirketin D. Şubesi'nden İstanbul'a 50 adet S. GT-S 7580 marka cep telefonu gönderdiğini ancak, gönderinin yerine ulaşmaması nedeniyle yapılan araştırmada ürünlerin davalının İstanbul S.Şubesi'nden çalındığının öğrenildiğini, müvekkilinin çalınan eşya bedellerini davalıya bildirmiş olmasına rağmen ne davalının ne de ürünleri sigortalatmış olduğu şirketin zararı karşılamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 26.000,00 TL'nin 02/05/2014 tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait şubeden hırsızlık nedeniyle gönderinin zayi olduğu, ibraz edilen fatura uyarınca davacı zararının 26.000,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 26.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile davanın ticaret mahkemesi sıfatıyla açılmasına ve uyuşmazlığın niteliği itibariyle de ticaret mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerekmesine rağmen karar başlığında ticaret mahkemesi sıfatıyla görüldüğünün belirtilmemesi maddi hataya dayalı olup, bozma ilamına uyulması halinde yargılamaya ticaret mahkemesi sıfatıyla devam edilecek olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, kargo taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Ancak, her ne kadar mahkemece, gönderinin davalıya ait şubeden hırsızlık nedeniyle zayi olup, ibraz edilen fatura uyarınca da davacının zararının 26.000,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, 6102 sayılı TTK'nın 880-886'ıncı maddeleri uyarınca inceleme yapılmak üzere, aralarında taşıma konusunda uzman bir bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.