MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 07/02/2013NUMARASI : 2012/140-2013/65Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07.02.2013 tarih ve 2012/140-2013/65 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin dava dışı Ö.İnş. Ltd. Şti'den alacağına karşılık aldığı 15/09/2006 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli senetle ilgili yapılan icra takibinin sonuçsuz kaldığını, senet borçlusu şirket ile davalı arasında iş ortaklığı sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre bu borcun davalı tarafından üstlenildiğini ileri sürerek, 25.000,00 TL senet bedeli ile 25.990,00 TL ticari avans faizi toplamından oluşan 50.990,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile dava dışı Ö. İnş. Ltd. Şti. arasındaki iş ortaklığının 20/10/2006 tarihli ek sözleşme ile bittiğini, dava dışı Ö...İnş. Ltd. Şti'nin müvekkilinden hiç bir alacağının olmadığı, davacının sözleşmenin tarafı olmadığından davada taraf sıfatı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın dava konusu senedin iş ortaklığı sözleşmesine göre davalı şirket tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığı iddiasına ilişkin herhangi bir sözleşme ibraz edemediği, dava dışı Ö.... İnş. Ltd. Şti. davalı şirketten alacaklı ise İİK'nın 94/2. maddesi gereği kesinleşmiş bir alacağın mevcudiyeti ön şart olmakla, bu hususta alınmış dava açmaya yetki veren bir karar da olmadığı, davacının dava açma aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, alacak istemine ilişkin olup, davacı kendisinin dava dışı firmadan olan senede dayalı alacağının da davalı tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürmüş ve bunun delili olarak da davalının imzasını havi ''Ağustos 2006 Sonu İtibariyle Ödenecek Evraklar'' ve ''Nisan Sonu İtibariyle Ödenecek Evraklar'' başlıklı iki adet belgeyi sunmuş olup, davalı da söz konusu belgelerdeki imzayı inkar etmediğine göre mahkemece davalı şirketin sorumlu olduğu nazara alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.