Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10481 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4012 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 30/12/2014NUMARASI : 2014/693-2014/509Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/12/2014 tarih ve 2014/693-2014/509 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirketin keşide ettiği muhatabı davalı Banka olan üç adet çeki alacağına karşılık aldığını ve ciro ederek 3. kişilere devrettiğini, çeklerin gününde takas aracılığı ile bankaya ibraz edildiğini ancak çeklerin karşılığı olmadığı için banka sorumluluk bedeli düşüldükten sonraki kalan kısım kadar karşılıksız şerhi dercedildiğini, müvekkili şirketin çek bedellerini ödeyerek çekleri devraldığını, çekleri devralan ve lehtar durumunda olan müvekkilinin davalı Banka'ya müracaat ederek 5941 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca çeklerde bankanın ödemek ile yükümlü olduğu tutarları talep ettiğini, ancak bu taleplerinin çeklerdeki imzaların keşideciye ait olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, davalı Banka'nın imzanın keşideciye ait olmadığı yönünde bir inceleme yapamayacağını ileri sürerek, 3.135,00 TL'nin bankaya müracaat tarihinden itibaren her gün için %03 gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, basiretli bir tacir gibi hareket etme zorunluluğu bulunan bankanın sahte imzalı olduğunu tespit ettiği bir çeki ödememesinin görevi olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davaya konu çeklerin yasal süresi içerisinde davalı Banka şubesine sunulduğunda imza yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, doğrudan karşılıksız işlemine tabi tutulduğu, 5941 sayılı Yasa'nın 3. maddesi gereğince davalı Banka'nın bu aşamada artık imza incelemesi yapmasına yasal imkan bulunmadığı, sorumluluk bedelini ödemekle yükümlü olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne 3.135,00 TL' nin 11/06/2014 tarihiden itibaren her gün için %0,3 (binde üç) gecikme cezası ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, 5941 sayılı Yasa'nın 3. maddesi gereğince karşılıksız çek nedeniyle bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın davalı Banka tarafından ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davası olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacıdan önceki yasal hamiller tarafından dava konusu çekler muhatap Bankaya değil takasa ibraz edilmiş olup, takas odasına ibraz edilen çeklerin bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktardan mahsubundan sonra bakiye kısım için çekin karşılığının bulunmadığına ilişkin şerh düşülmüştür. Bilahare, çeklerin muhatap bankaya ibrazı üzerine davalı muhatap Banka tarafından yapılan inceleme sonucu çeklerdeki imzanın keşideciye ait olmadığı tespit edilerek, ödeme yapılmamıştır.6102 sayılı TTK'nın 812. maddesi gereğince sahte veya tahrif edilmiş bir çeki ödemiş olmasından doğan zarar muhataba ait olur. Bu durum da muhatap banka çekteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını incelemek durumundadır Somut olayda da davalı muhatap banka, çekin kendisine ibrazı üzerine bu incelemeyi yapmış ve imzanın keşideciye ait olmadığı gerekçesi ile ödeme yapmamıştır.Bu nedenle davalı Banka'nın ödemeden imtina etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı Banka yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davalı Banka'nın temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı Banka yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.