MAHKEMESİ : NEVŞEHİR 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) TARİHİ : 28/02/2013NUMARASI : 2012/326-2013/108Taraflar arasında görülen davada Nevşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 28/02/2013 tarih ve 2012/326-2013/108 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının müvekkili şirketin ortağı olduğunu, 04.08.2001 tarihinde yapılmış olan olağan genel kurul toplantısında sermaye artırım kararına davalının da iştirak ederek 6.000 TL sermaye artırım payını ödemeyi taahhüt ettiğini, alınan karar doğrultusunda davalının sermaye borcunun 1/4'lük kısmı olan 1.500 TL'yi 25.12.2001, 3/4'lük kısmı olan 4.500.00 TL'yi de 12.07.2003 tarihinde ödemesi gerektiği halde ödemediğini, hakkında yapılan takibin de itirazla durduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile %40 inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, rüçhan hakkı kullanılarak bir kısım ortaklar tarafından arttırılan sermayeye ilişkin ödeme yapıldığından aynı borcun ikinci kez istenilmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davalının Nevşehir 2. İcra Müdürlüğü'nün 2006/ 2434 takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 21.000 TL asıl alacak, 27.007,75 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 48.007,75 TL üzerinden temerrüt faizine temerrüt faizi yürütülmemek koşuluyla devamına, hükmedilen asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2- Ancak, dava, arttırılan sermaye bedelinin tahsiline yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece bozmadan önceki kararda itiraz edilen tüm miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine rağmen, bozmadan sonra asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. İİK'nın 67/2. maddesi gereğince, hükmedilen asıl alacak ve işlemiş faizin toplamı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken sadece asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin bütün, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 1.639,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.