MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 19/03/2013NUMARASI : 2011/676-2013/94Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.03.2013 tarih ve 2011/676-2013/94 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalının taşıma işlerini yerine getirdiğini ve bu nedenle takibe konu faturaları düzenlediğini, müvekkilinin alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibi yapmış ise de davalı tarafça takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının fatura tebliğini ve tanzimine gerekçe olan işi ispatlaması gerektiğini, bu nedenle herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki akdi ilişki ispatlanamadığından ve davacıya bu hususta yemin teklif edilmiş ise de bu hak kullanılmadığından davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.Ancak, dava dilekçesinde davacı vekili delil olarak, faturalara, irsaliyelere, ticari defterlere, tanık beyanına, bilirkişi incelemesine ve yemin deliline dayanmıştır. Bu itibarla mahkemece, davacının davanın ispatı yönünden dayandığı tarafların ticari defterlerinin ibrazının sağlanması, defterlerin ibrazından sonra bilirkişi vasıtasıyla defterler üzerinde dava konusu uyuşmazlık hakkında inceleme yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının dayandığı bu delillere başvurulmadan, yemin deliline başvurularak yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan, içinde faturaların bulunduğu iddia edilen kargonun teslim edildiği kişinin imzasının altında davalı şirketin kaşesinin bulunması karşısında, bu husus ayrıca araştırılmadan ve buna ilişkin delillere başvurulmadan, kargo teslim edilen kişinin davalı şirketin çalışanı olmadığına dair resmi yazıya göre hareket edilmesi de doğru olmamış hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.