Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10392 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13742 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : EMİRDAĞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/05/2014NUMARASI : 2014/256-2014/326Taraflar arasında görülen davada Emirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/05/2014 tarih ve 2014/256-2014/326 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13/10/2015 günü hazır bulunan davalı vekili Av. S. B. ile davacı vekili Av. O.. B.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacının internet bankacılık şifreleri ve parolalarının korsan hackerler tarafından kırılarak hesaplarına girildiği, davacının fon hesaplarından birinde 4.210,67 TL diğer hesabında ise 34.888,39 TL'nin bulunduğunu ve bu paraların başka hesaplara havale edildiğini, içlerinin boşaltıldığını, davacının şifre ve parolalarının hackerler tarafından kırılmasında ve hesabının boşaltılmasından dolayı davalı bankayı sorumlu tutark Emirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/356 Esas sayı ile açtığı davasının, 2008/605 Karar sayı ile kabul edildiğini ve söz konusu kararın Dairemizin 2009/1971 Esas ve 2010/12910 Karar sayılı ilamı ile onandığını, kararın kasinleştiğini ve paranın tahsil edildiğini; söz konusu davada falaya dair haklarının saklı tutulduğunu, davacının B tipi likit fonundaki parasının yasal faiz getirisi olduğunu, davanın 4 yıla yakın sürdüğünü parasını yeni çekmesinden dolayı mağdur olduğunu bu yüzden de fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalarak 15.000.00 TL faiz alacağının davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının parasının zaten yasal faiziyle birlikte ödendiğini, davacı vekilinin taleple bağlılık ilkesine tamamen ters düşen talebinin kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre, davanın 818 sayılı BK'nun 105. maddesi uyarınca munzam zarar istemine ilişkin olduğu, davacnıın B tipi likit fon ile yasal faiz arasındaki farkı talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 61.019,34 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı bankanın B tipi likit fon hesabındaki davacıya ait paranın, internet dolandırıcılığı neticesinde bozdurulup başka hesaba aktarılması sebebiyle, karşılanamayan zararın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davacının 818 Sayılı BK'nun 105. maddesi uyarınca 61.019,34 TL munzam zararının tahsiline karar verilmiştir. Oysa, Dairemizin bozma ilamında da belirtildiği üzere davacı tarafın fon getirisinin, önceki dava sonucunda aldığı alacak ve faiz miktarından daha fazla olduğunu ileri sürerek BK'nun 105. maddesi uyarınca munzam zarar isteminde bulunması mümkündür. Somut olayda, B tipi likit fonun bozdurulduğu 26.08.2006 tarihinden, bankadan icra yoluyla paranın tahsil edildiği 21.01.2011 tarihine kadarki dönem için talepte bulunulmuş, mahkemece davalı bankadan anılan sürede fonun ortalama getirisinin ne kadar olduğu sorulmuş, davalı tarafından fonun 28.08.2006 tarihinde birim fiyatının 12,03047 TL, 21.01.2011 tarihinde ise 17.28027 TL olduğu, bu süre zarfında % 44 ortalama getirisi bulunduğu belirtilmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise B tipi likit fon sanki yıllık % 44 faiz getirisi getiriyormuş gibi hesaplama yapılarak, davacının faizle karşılanmayan zararının fahiş şekilde 61.019,34 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu itibarla, mahkemece davacının anılan dönemler için B tipi likit fon getirisinin denetime elverişli olacak şekilde belirlenerek, bu miktardan icradan tahsil ettiği işlemiş faiz miktarı mahsup edilerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı banka'ya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.