ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/07/2014 tarih ve 2013/16-2014/374 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı ile Bozüyük'den davalının işletmesine personel taşınması hususunda 01/03/2010 tarihinde anlaşıldığını, 2011 ve 2012 yılı için de bu sözleşmenin yenilendiğini, müvekkilinin bu sözleşmeler uyarınca yaptığı taşımalara ilişkin alacaklarının bulunduğunu, bu nedenle davalı hakkında takip başlattığını ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının takip miktarının %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında taşıma hizmeti alımı hususunda hukuki bir ilişki olduğu, sözleşmenin taraflarca mutabık kalınarak yenilendiği, verilen hizmete ilişkin düzenlenen faturaların bir kısmının davalı tarafından ödendiği ve davacının bakiye alacağının 58.254,22 TL olduğu, takip öncesi dönem için faiz talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davalının itirazının iptali ile taleple bağlı kalınarak takibe 57.691,62 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanan % 20 icra inkâr tazminatı olan 11.538,32 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Ancak, dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, sadece davacının ticari defterlerine göre düzenlenen bilirkişi raporuna istinaden, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı vekilinin talebi olmasına rağmen davalı defterleri üzerinde de dava konusu uyuşmazlığa yönelik bir inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre oluşturulan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.