Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10363 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3480 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 27/05/2014NUMARASI : 2013/171-2014/167Taraflar arasında görülen davada İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/05/2014 tarih ve 2013/171-2014/167 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasındaki üye işyeri sözleşmesinin ortada hiçbir müşteri şikayeti ve ihbarı olmamasına rağmen davalı tarafça tek yönlü olarak fesh edildiğini, davalı bankanın tek yanlı başvurusu ile müvekkili şirket hakkında Fraud Sistemine yapmış olduğu haksız ve yasal dayanaktan yoksun "yüksek miktarlı pos çekimi ve şaibeli şirket" ihbarı sonucunda müvekkilinin tüm bankalar nezdindeki çalışmalarının son bulduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin ekonomik olarak büyük zarar göreceğini, ticari itibarının zedelendiğini ileri sürerek, müvekkili şirketin bankacılık Fraud Sistemi gereği kara listeye alınma nedeni olan bu tahdidin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili bankanın gördüğü lüzum üzerine sözleşmeden doğan tek taraflı fesih hakkını kullanarak sözleşmeyi feshettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının "fraud Sistemine" dahil edilmesinin hukuka aykırı olduğu, ancak davacı şirketin "fraud sistemine" davalı Banka'nın neden olduğu yolunda dosyaya somut bir bilgi ve delil getirilemediği gerekçesiyle, davacının Fraud Sistemine dahil edilmesinin hukuka aykırı olacağının tespitine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, usulsüz konulan kaydın kaldırılması ve bu suretle muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacı şirketin fraud sistemine dahil edilmesine davalı tarafın neden olduğu yolunda hiçbir bilgi elde edilemediği belirtilmişse de; T.C. Merkez Bankası'na yazılan yazı cevabında banka nezdinde bu yönde bir bilgi bulunmadığı, konunun K. K. Bürosu A.Ş'den sorulabileceği bildirilmiştir. Bu durumda mahkemece K.K. Bürosu A.Ş'den bu yönde bir kayıt bulunup bulunmadığı sorulmadan eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.