Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10352 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9625 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KONYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/06/2014NUMARASI : 2014/47-2014/310Taraflar arasında görülen davada Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/06/2014 gün ve 2014/47-2014/310 sayılı kararı onayan Daire’nin 13/02/2015 gün ve 2014/18858-2015/1898 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı vekili, davalının aldığı parayı geri ödememesi nedeniyle yurtdışında açtıkları davada verilen kararın kesinleştiğini bildirerek, Almanya Essen Eyalet Mahkemesi kararının tenfizini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.Bu kez, davacı vekili karar düzeltme talep etmiştir.Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi isteminden ibarettir. Mahkemece, davalının yabancı ilam hakkında itiraz yoluna başvurduğu, itirazı değerlendiren Hamm Yüksek Eyalet Mahkemesince verilen 12.9.2011 tarihli karar ile yabancı ilamın posta yolu ile tebliğ tarihinden itibaren süresi içerisinde itiraz hakkının kullanılmadığından bahisle itirazın reddedildiği, bu durumun davalının savunma hakkının ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Ancak, bizzat davalı yan vekilince dosyaya sunulmuş olan Hamm Yüksek Eyalet Mahkemesi'nin 12.9.2011 tarih ve 1-8U 186/11 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, işbu davaya konu Essen Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 25.1.2010 tarihli gıyabi kararın Lahey Antlaşmasına uygun şekilde 9.4.2010 tarihinde davalı yana tebliğ edildiği anlaşılmakta olup yine temyiz kararında yazılı olduğu üzere, davalı yanca bu karar aleyhine 4 haftalık itiraz süresi geçirildikten sonra 25.1.2011 tarihinde itiraz edildiği, itirazın yerel mahkemece bu nedenle reddedildiği, yapılan temyiz başvurusunun da ilamda belirtilen eksiklikleri nedeniyle kabul edilebilir bulunmadığından reddedildiği anlaşılmaktadır. Nitekim, yapılan incelemede, dosyada, yabancı mahkeme kararının davalı yana posta yolu ile tebliğine ilişkin bir bilgi-belgeye de rastlanamamıştır. Bu durum karşısında, tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararına karşı süresinde itiraz hakkını kullanmayan davalı yanın itirazın ve bunun üzerine verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusunun reddedilmiş olmasının 5718 sayılı Kanun'un 54. maddesi anlamında savunma hakkının ihlali niteliğinde kabulü mümkün değildir. Bu nedenle, davanın bu gerekçe ile reddedilmesinin yerinde olmaması nedeniyle mahkeme kararının bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle, Dairemizin 2.6.2011 tarih ve 7500-6737 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarda belirtilen nedenlerle davacı lehine bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 13.2.2015 tarih ve 18858-1898 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının belirtilen nedenlerle davacı yan lehine BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 12/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.