MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 09/12/2014NUMARASI : 2014/1223-2014/413Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/12/2014 tarih ve 2014/1223-2014/413 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin N. A. Sigorta Poliçesi ile sigortaladığı emtianın nakliyesinin davalı tarafından gerçekleştirildiğini, alıcı firmaya ulaşan konteynırın tahliyesi esnasında emtiada hasar tespit edildiğini, hasarın malların konteynıra sabitlenmemesi ve konteynır tabanında bulunan yabancı cisimler sebebiyle meydana geldiğini, sigortalıya 5.739 TL ödendiğini, rücuen tahsil için yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, hak düşürücü sürede ihbarda bulunulmadığını, sigortalı ile davacı arasındaki sigorta sözleşmesinin yapıldığı anda zaten hasarın meydana geldiğini, TTK'nın 1458. maddesi uyarınca sözleşmenin geçersiz olduğunu, hatır ödemesi nedeniyle rücu hakkının doğmadığını, hasar iddiasının soyut ve ispata muhtaç olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça 68248263 nolu poliçenin düzenlendiği, tanzim tarihinin 20.06.2013, başlangıç tarihinin 07.03.2013, bitiş tarihinin ise 30.03.2013 olduğu, hasarın 24.04.2013 tarihinde tespit edildiği, buna göre hasar ve riziko gerçekleştikten sonra poliçenin oluşturulduğu, hasarın gerçekleşmesinden sonra düzenlenen sigorta poliçesine dayanılarak rücu hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, nakliyat sigortasına dayanılarak rücuen tahsil amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, hasardan sonra tanzim edilen 68248263 nolu poliçenin yanında 14.03.2012 düzenleme tarihli 50884613 nolu N. E.Sigorta Poliçesine de dayanmış, davalı vekili ise 50884613 nolu N. E.Sigorta Poliçesi'nin dava konusu taşımayı teminat altına almadığını, poliçede gemi isminin farklı gösterildiğini savunmuştur. Bu durumda mahkemece, sunulan her iki poliçe değerlendirilerek meydana gelen hasarın teminat altına alınıp alınmadığının ve davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, sadece 68248263 nolu poliçe hükümlerine göre değerlendirme yapılması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.