Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10307 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3512 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/12/2013NUMARASI : 2012/135-2013/307Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/12/2013 tarih ve 2012/135-2013/307 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin 2002 yılında kurulduğunu ve TPE nezdinde tescilli markanın devir yolu ile sahibi olduğunu, davalının hem ticaret unvanında, hem alan adında ve mail adresinde "E.." ibaresini kullandığını, bu durumun hem marka hakkına hem de ticaret unvanına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, kaldırılmasına. durdurulmasına ve önlenmesine, davalının ticaret unvanının sicilden terkinine 10.000,00 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın 3 yıl bu şekilde kullanılan unvana ses çıkartmadığını, açılan davanın kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davalının web sitesi alan adında ve e-mail adresinde davacının ticaret unvanının çekirdek kısmını kullanmasının, şirketlerin tanıtımında, müşteri çevresini genişletme ve irtibat kurma amacı da dikkate alındığında, marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, davacının manevi tazminata hak kazandığı, davacı şirketin davalı şirkete göre kuruluş tarihinin daha eski olduğu ve ticaret unvanında öncelik hakkına sahip bulunduğu gerekçesiyle davalının davacı taraf adına tescilli marka ve ticaret unvanına yönelik haksız tecavüz ve bu suretle haksız rekabetin tespitine, kaldırılmasına, durdurulmasına ve önlenmesine, ticaret unvanındaki E.. ibaresinin ticaret sicilinden terkinine, alan adı ve e-mail adresindeki E.. ibaresinin ilgili sicil kaydından terkinine ve arama motorlarında bulunmasını sağlayan yönlendirici kodların kaldırılmasına, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Ancak, dava ticaret unvanına ve markaya tecavüzün tespiti, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve manevi tazminat talebine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, davalı ticaret unvanını 08.02.2009 tarihinden itibaren tescilli olarak kullanmakta olup, davalının ticaret unvanını tescilli olduğu süre içerisinde unvansal biçimde kullanmasının, davacının ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet yarattığından söz edilemeyecektir. Zira tescil süresince ticaret unvanının kullanılması davalı için hem yasal bir hak, hem de bir zorunluluktur. Bu itibarla, davalının tescilli ticaret unvanı kullanımının davacı ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu yönündeki kabul doğru olmamış, davalı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.