Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10295 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10648 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 09/07/2012NUMARASI : 2011/550-2012/167Taraflar arasında görülen davada İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/07/2012 tarih ve 2011/550-2012/167 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi TMSF vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Borcu üstlenen TMSF vekili; 13.07.2012 tarihli kararın 4. fıkrasında davalının harçtan muaf olduğunun ve harç alınmasına yer olmadığının belirtilmiş olmasına rağmen, 5. fıkrasında davacı yargı gideri toplamı 1.515,54 TL'nin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulduğunun; hükmün altında 575 TL'nin harçlar, kalan 940 TL'nin peşin gider avansı olup 500 TL'sinin bilirkişi ücreti ve geri kalanının ne gideri olduğunun belli olmadığının, müvekkilinin harçlar bakımından muaf olduğunu ve bu sebeple harçların müvekkiline yüklenmemesi, talep halinde davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, müvekkiline yüklenmesinin, hüküm fıkraları arasında aykırılığa sebep olduğunu iddia ederek hükmün tavzihini talep etmiştir.Mahkemece; verilen kararın taraflarca temyiz edildiği, Dairemizce 2014/1431 E. 2014/8901 K. sayılı ilamı ile düzelterek onandığı, tashihi karar yoluna gidilmesi üzerine yine Dairemizce 10.03.2015 tarihinde talebin reddine karar verilmesi üzerine bu tarihte kararın kesinleştiği ve icrasının tamamlandığı anlaşıldığı gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı, TMSF vekili temyiz etmiştir.Mahkemece, asıl kararın kesinleştiği ve icrasının tamamlandığı gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmişse de, HMK'nın 301/5. maddesi uyarınca kararın icrası tamamlanıncaya kadar tavzih istenebilir. Asıl karar, tavzih isteminin reddinden önce kesinleşmişse de dosya kapsamından icra edilip edilmediği anlaşılamamaktadır. Tavzih talep eden vekili talep dilekçesinde kararın henüz icra edilmediğini beyan etmiş olup bu husus araştırılarak icrası tavzih talebinden önce tamamlanmamış ise tavzih talebinin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 12/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.