MAHKEMESİ : ERCİŞ SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/02/2013NUMARASI : 2012/9-2013/71Taraflar arasında görülen davada Erciş Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2013 tarih ve 2012/9-2013/71 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı, Erciş Şubesinden 29/01/2010 tarihinde gönderdiği kargonun davalı tarafından alıcı M. U.'a teslim edilmediğini ve gönderinin 03/02/2010 tarihinden bu yana kayıp olduğunu ileri sürerek, 5954,28 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından gönderilen kolinin değer konulmamış koli olduğundan adi koli olarak değerlendirildiğini, konuya ilişkin posta kolileri yönetmeliğinin 10. maddesinin değer konulmamış kolileri tanımladığını, müvekkili idarenin tazminat sorumluluğunun 78. ve 79. madde ile sınırlandırıldığını, idarenin 74. madde gereğince davacıya tazminat ödeme sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafından gönderilen kolinin yetkili kişiye teslim edildiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının Kıbrıs'taki arkadaşlarına hediye olarak göndermek için Erciş'teki bir gümüşçü dükkanından aldığı takıları 29/01/2010 tarihinde PTT ile alıcı M. U. :KTKA T. T. E. B. Kışlası Lefkoşe/Kıbrıs ad ve adresine göndermek üzere kargoya verdiğini, kargonun 03/02/2010 tarihinden bu yana kayıp olduğunu ileri sürdüğü, davacının aldığı takıları 29/01/2010 tarihinde PTT kargo ile gönderdiğini beyan ettiği ancak dava dilekçesinin ekindeki faturanın incelenmesinde, fatura tarihinin 02/02/2010, sevk irsaliyesi tarihinin ise 29/01/2010 olduğunun görüldüğü, tanık beyanı ile davacının belirttiği zarar miktarının çelişkili olduğu, PTT Genel Müdürlüğü'nün 28/07/2010 tarih ve 1038 sayılı yazısı ile kargonun değer konularak değil normal posta olarak gönderildiği belirtilerek kargo alındısı fotokopisi gönderildiği, kargonun alıcının bulunduğu adresteki birlik mutemedine 03/02/2010 tarihinde teslim edildiği, bunun PTT Genel Müdürlüğü Askeri Posta Merkezi Müdürlüğü'nün 10/08/2010 tarih ve 543 sayılı yazısından anlaşıldığı, ayrıca Posta Kolileri yönetmeliğinin 74/3 maddesi uyarınca gönderilen kolinin içinde yasak olan madde bulunması halinde PTT'nin sorumluluktan kurtulacağının belirtildiği, aynı yönetmeliğin 68. maddesinde ise para ve değerli eşyanın değer konulmamış koli ile gönderilmesinin yasak olduğunun belirtildiği, davacının gümüş takılardan oluşan değerli eşyaları değer konulmamış posta ile gönderdiği, bu nedenle davalı tarafın sorumluluğunun ortadan kalktığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı temyiz etmiştir.1- Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan, gönderilen eşyanın alıcıya teslim edilmemesi nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalı aracılığı ile gönderdiği kargonun alıcıya teslim edilmediğini ve gönderinin kaybolduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda değinilen gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle, davaya konu kargonun davalıya taşıma amaçlı teslim edildiği çekişmesiz olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, kargonun davalı tarafında alıcıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Bu kapsamda mahkemece, kargo alıcısına teslimat yapılıp yapılmadığı yönünde ilgili askeri birlik komutanlığına müzekkere yazılmış ancak gelen cevabi yazıda teslim belgesinde imzası olan E. K. isimli kişinin terhis olduğu bildirilmiş, buna karşın adı geçenin, alıcının birliğinin mutemedi olup olmadığı hususu incelenip değerlendirilmemiştir. Bu kapsamda öncelikle E. K.'un alıcının birlik mutemedi olup olmadığı belirlendikten sonra sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeyle davanın reddi yönünde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma sebep ve şekline göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 17/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.