MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/06/2013NUMARASI : 2011/623-2013/328Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/06/2013 tarih ve 2011/623-2013/328 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı Ç..Madencilik San. Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09/05/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılardan G.. O.. vd. vekili Av. M.. Ş.. ile davalılardan Ç..Madencilik San. Tic. A.Ş. vekili Av. O.. A.. ve şirket temsilcisi M. SÖ dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkili H.. ile davalı şirket ve temsilcisi Y.. U.. arasında 01.06.2004 tarihli sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeye göre müvekkilinin davalı şirketin ruhsat sahibi olduğu maden ocağına 400.000.000.000 TL’lik yatırım yapacağını, bunun 285.000.000.000 TL’lik kısmının makine ve ekipman teslimi olarak sağlandığını, kalan 115.000.000.000 TL’lik kısmının ise bilahare birlikte karar verilerek tamamlanacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmenin önemli bir kısmını karşılamasına rağmen davalı tarafın müvekkiline sözleşme ile kararlaştırılan şirketin %50 hissesini resmen devir ve intikal ettirmediğini, müvekkilinin sözleşme şartlarına uygun olarak ruhsatlı olarak bildirilen bölgede çalışmalara başladığını ancak orman idaresi tarafından tesisin ormana tecavüzlü olduğu belirtilerek tesislerin söküldüğünü, davalı tarafından ruhsatta ortaya çıkan bu sorunun giderilmediğini, müvekkilinin 6 ay kadar işlemlerin yapılmasını beklediğinden kazanç kaybına uğradığını ileri sürerek, davalı şirketin hisselerinin %50’sinin davacılar adına tesciline, 6 aylık çalışmadan ve beklemeden kaynaklanan zarardan fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalması kaydıyla şimdilik, 10.000.000.000 TL’nin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İşbu dava dosyası ile birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/360 esas sayılı dosyasında davacılar vekili, aynı nedenlere dayanarak iş makinesi, kamyon, taş kırma makinesinin çalışamaması ve 6 aylık kazanç kaybı ile işçilere 6 ay boyunca yapılan ödeme, işletme için yapılan sair harcamalar toplamı 362.975 YTL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı H.. B.. ile davalı Ç. Madencilik A.Ş. arasında adi ortaklık sözleşmesi imzalandığı, davacının taahhüt ettiği makine ve ekipmanları maden sahasına getirdiği, üzerine düşen yükümlülüğü ifa ettiği, davalı Ç. Madencilik A.Ş’nin maden ocağı ruhsatını yasalara uygun almadığı, maden ocağı olarak gösterilen yerin ormanlık alan olduğu, bu konuda ceza soruşturması açıldığı ve söz konusu yerin ormanlık alan olması nedeniyle şirketin işletmedeki faaliyetini devam ettiremediği ve tesislerin sökülmek zorunda kalındığı, sonrasında da ruhsata ilişkin sorunun çözülmediği, bu hususlar dikkate alındığında davalı şirketin üzerine düşen edimi ifa etmediği, sözleşmenin davalının edimini ifa etmemesi nedeniyle feshi karşısında davacının tazminat talep etme hakkı bulunduğu, davacının davalıya gönderdiği Bakırköy 25.Noterliğinin 12.12.2004 tarihli ihtarnamesi ile yapmış olduğu masrafların 160.000,00 TL olduğunu belirttiği, kazanç kaybı yönünden ise bu konuda alınan rapora göre mazot ve yağ gideri, kamyon, iş makinesi, taş kırma makinesi, işçilik gideri bedeli 164.492,00 TL hesaplandığı, davacının toplam zararının 324.492,00 TL olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen dava yönünden davacılar A.. B.., M.. B.., K.. B.. ve G.. O..’nun davasının husumet nedeniyle reddine, davacı H.. B..’ın davalılar A.. S.., Y.. U.., K.. K.., S.. K.. ve F.. S..'na karşı açmış olduğu davanın husumet nedeniyle reddine, davacı H.. B..’ın davalı şirket Ç. Madencilik San. Tic. A.Ş’ye karşı açmış olduğu şirket hisselerinin tesciline ilişkin davasının reddine, asıl ve birleşen davada davacı H.. B..’ın davalı Ç. Madencilik San. Tic. A.Ş’ye açmış olduğu tazminat davasının kabulü ile asıl davada 10.000,00 TL ve birleşen davada 314.492,00 TL’nin faizi ile birlikte davalı Ç.Madencilik San. Tic. A.Ş'den alınarak davacı H.. B.. a verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı Ç. Madencilik San. Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.1-Asıl ve birleşen dava, davacı H.. B.. ile davalı şirket arasında imzalanan protokol hükümlerine göre davacı H.. B..’ın edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı şirketin sözleşmeye aykırı davrandığı iddiasıyla tazminat ve sair istemlere ilişkindir.Mahkemece, asıl ve birleşen dava yönünden davacılar A.. B.., M.. B.., K.. B.. ve G.. O..’nun davasının husumet nedeniyle reddine, davacı H.. B..’ın davalılar A.. S.., Y.. U.., K.. K.., S.. K.. ve F.. S..'na karşı açmış olduğu davanın husumet nedeniyle reddine, davacı H.. B..’ın davalı şirket Ç. Madencilik San. Tic. A.Ş’ye karşı açmış olduğu şirket hisselerinin tesciline ilişkin davasının reddine, asıl ve birleşen davada davacı H.. B..’ın davalı Ç. Madencilik San. Tic. A.Ş’ye açmış olduğu tazminat davasının kabulü ile asıl davada 10.000,00 TL ve birleşen davada 314.492,00 TL’nin faizi ile birlikte davalı Ç. Madencilik San.Tic.A.Ş'ye alınarak davacı H.. B.. a verilmesine karar verilmiştir. Ancak, davalılardan Ç. A.Ş. vekili, müvekkili şirketin ve bir kısım davalıların yargılamanın başında Av. A.. K.., Av.K.B.ve A. B. tarafından temsil edilmesine rağmen bu vekillerin 01.08.2007 tarihli azilname ile müvekkili Ç..A.Ş. tarafından azledildiğini, bu durumun İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/846 E. sayılı dosyasında 19.11.2007 tarihli duruşmada zapta geçirildiğini ve Av. H. E.müvekkili şirketi temsilen vekaletname sunduğunu, aynı duruşmada dosyanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kurulup faaliyete geçmesinden dolayı devrine karar verildiğini, devirden sonra yapılan tüm işlemlerin yine azledilen bu vekillere tebliğ edildiğini, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2008/80 E.2008/234 K. sayılı dosyasında davanın reddine dair verilen kararın başlığında davalı Ç. A.Ş. vekili olarak yine Av. A.. K.. gösterilip kararın bu vekile tebliğ edildiğini, davacılar vekilinin temyizi üzerine kararın Dairemizin 2009/2096 E., 2011/4798 K. sayılı ilamı ile davacı yararına bozulduğunu, bozma ilamından sonra yapılan tüm işlemlerin de yine azledilen vekile tebliğ edilip temyize konu işbu karar başlığında yine davalı Ç. A.Ş. vekili olarak Av. A.. K..’nin gösterildiğini, azil tarihinden itibaren sayılan tüm karar ve işlemlerin azledilen vekile tebliğ edilmesinin savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurup usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 68. maddesinde “müvekkili namına muamele yapmış olan vekil nefsini azlettiğini veya müvekkili tarafından azlolunduğunu dava zaptına kayıt veya tebliğ ettirilmek suretiyle diğer tarafa bildirmedikçe, istifa ve azlin o taraf hakkında hükmünün olmayacağı” kuralı yer almaktadır.Buna göre vekilin azlinin mahkemeye bildirilmesi veya muhatabına tebliğ edilmesi ile vekalet görevi sona ereceğinden, mahkemenin bu bildirimden sonra azledilen vekile karşı hiçbir usulü işlem yapamayacağı açıktır. Somut uyuşmazlıkta da davalı şirketin 01.08.2007 tarihli azilname ile vekili Av. A.. K.., Av.K. B.ve A. B. azlettiğini mahkemeye bildirdiği halde bu tarihten sonraki tebligatların davalının yeni vekiline yapılması gerekirken azledilen vekile yapıldığı, bu şekliyle kanuna aykırı geçersiz tebligat işlemleriyle yargılama sürecinin sürdürüldüğü, Dairemizin 2009/2096 E., 2011/4798 K. sayılı bozma ilamı davalı şirketin yeni vekiline tebliğ edilmeden ve bunun sonucunda dava dosyasının tekemmülü sağlanmadan yeniden karar verildiği anlaşılmakta olup, Dairemizin 2009/2096 E., 2011/4798 K. sayılı bozma ilamının davalı şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilip neticesine göre hareket edilmek üzere kararın davalı Ç. A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre, davalı Ç. A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Ç. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı Ç.A.Ş. yararına BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Ç. A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.