Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10118 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9776 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 29/05/2014NUMARASI : 2013/187-2014/205Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/05/2014 tarih ve 2013/187-2014/205 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalının müşterisi olan müvekkilinin, müşterek ve müteselsil kefili olduğu dava dışı şahsın bankaya olan borcunu ödemeyi davalı ile akdedilen protokol uyarınca kabul ve taahhüt ettiğini ve borcun tamamını ödediğini, aynı protokolün 8. maddesinde düzenlenen çek yaprakları ile ilgili anlaşma uyarınca çeklerin bankaya iade edilmesinin sağlanmasını aksi takdirde davalıya ibraz edilen çeklerin bankaca hesaplanan miktarın ödenmesini de taahhüt ettiğini ancak, davalı tarafından iadesi istenilen ve 1996 yıllına ait, müvekkilinin ... no'lu hesabından kullandığı çek karnesindeki .. seri takip eden 20 adet boş çek yaprağı ile ... no'lu hesabından kullandığı çek karnesindeki .. ve .. seri no'lu boş çek yapraklarının kayboldukları için davalıya iade edilemediğini, esasen 1996 yıllına ait bu çek yaprakları ile ilgili bugüne kadar davalıya herhangi bir başvuru da yapılmadığını, buna karşın davalının müvekkiline ait 314048 no'lu hesapta bulunan 11.000 USD'ni borcun tamamı ödenmesine rağmen 07.10.2010 tarihi itibariyle bozarak 15.000,00 TL'ne bloke koyduğunu, bunun üzerine müvekkili tarafından 24 adet boş çek yaprağının iptali için dava açıldığını ancak, iptali istenilen çek yapraklarının imzasız ve boş olması nedeniyle çek niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddedildiğini, davalıdan bloke olarak tutulan paranın iadesi istenilmiş ise de, davalı tarafından iade edilmediğini ileri sürerek, 10.638,30 USD'nin 07.10.2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin çekler ile ilgili olarak yasal yükümlülük tutarlarına ilişkin sorumluluğunun devam ettiğini, gerek bankacılık hizmetleri sözleşmesi gerekse de davacı ile akdedilen GNGKS hükümleri uyarınca davacının talebinin geçerliliği bulunmadığını ayrıca, çek yapraklarının herhangi bir zamanaşımına tabi olmayıp, her zaman ibraz edilmesi ve yasal yükümlülük bedellerinin müvekkili tarafından ödenmesi riski bulunduğunu, davacının tacir olduğunu ve çek yapraklarının bulunmadığını ileri sürerek sorumluluğu müvekkili üzerinde bırakamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu .. no'lu hesaptan kullanılan çek karnesine ait ...seri numaralı çekler dışında davalı bankanın sorumluluğunun kalmadığı, bu çeklerden ilkinin ait olduğu çek karnesinin teslim tarihinin 12.10.2004, ikincisinin ise, 18.01.2005 olduğu ve her iki çek açısından 10 yıllık zamanaşımının 2014 ve 2015 yıllarında dolacağı, davalının ancak yasal sorumluluğuna neden olabilecek miktarda teminat alma hakkına sahip olduğu, dava tarihi itibariyle muhatap bankanın karşılıksız çeklerden dolayı sorumlu olduğu miktarın 655,00 TL olup, davalının, davacıya ait banka hesabından 1.310,00TL tutarına blokaj koyabileceği oysa, davalı 15.000,00 TL tutar üzerinden bloke koyduğundan davacının 13.690,00 TL iade talep hakkı olup, davacı talebinin döviz cinsinden olması nedeniyle 07.10.2010 bloke tarihi itibariyle davacının 13.690,00 TL karşılığı 9.709,21 USD talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 9.709,21 USD'nin 07.10.2010 tarihinden itibaren 3095 s. Yasa'nın 4/a m. gereğince temerrüt faizi ve tahsil tarihinde TCMB efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, davacıya ait iade edilmeyen boş çek yaprakları nedeniyle davalı banka tarafından blokede tutulan paranın iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, yargılama sırasında davalı vekilinin 03/10/2013 tarihli dilekçesi ile, dava konusu çeklerden önemli bir kısmı iade edildiğinden bu çeklere ilişkin blokelerin kaldırıldığı, iade edilen çekler sonrası 6.150,00 TL'nin blokede tutulduğu, kalan 8.850,00 TL'nin ise serbest bırakılarak davacının kullanımına açıldığının bildirildiği anlaşılmakla, davanın blokenin kaldırıldığı miktar yönünden konusuz kaldığı, haklı olarak konulan ve çeklerin teslimi sonrası kaldırılan bloke miktarına ilişkin faizin de istenemeyeceği nazara alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2- Ayrıca, her ne kadar mahkemece dava konusu 24 adet, ... seri no'lu iki adet çek dışındaki çekler yönünden 10 yıllık zamanaşımının dolması nedeniyle davalı bankanın sorumluluğunun bulunmadığı ve bu itibarla işbu çeklerden kaynaklı risk nedeniyle konulan blokenin de haksız olduğu kabul edilmiş ise de, 5941 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesinin 4. bendinde '' Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30/06/2018 tarihinde sona erer. '' hükmünün düzenlenmiş olması karşısında, davalı bankanın dava konusu eski tarihli çekler nedeniyle kanundan kaynaklanan sorumluluğu devam ettiğinden ve yapılan bloke işlemi de yasaya uygun olduğundan davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kısmen kabulü doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. 3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.