MAHKEMESİ : İZMİR 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/10/2014NUMARASI : 2011/12-2014/430Taraflar arasında görülen davada İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/10/2014 tarih ve 2011/12-2014/430 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; tarafların S.Klima Ltd. Şti.'nin ortakları olduğunu, İ.Bankası Ç. Şubesi'nde 398458 nolu ve 587304 nolu iki adet ortak hesap açtıklarını, davalının işbu hesaplardan fazla miktarda paralar çektiğini tespit ettiklerini, bu paranın 1/2'sinin davacıya ait olması gerektiği gerekçesiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla, şimdilik 50.000,00 TL'nin ortak hesaplardan çekilme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 24/12/2012 tarihli ıslah dilekçesi dava değerini miktarı 290.000,00 TL'ye yükseltmiştir.Davalı vekili; müvekkili ile davacının doktor olduklarını, birlikte M. Tıp Polikliniği'ni işlettiklerini, 398458 ve 587304 nolu hesabın M.Tıp ile ilgili açılan ortak hesaplar olduğunu ve S.Klima şirketiyle ilgisi bulunmadığını, hesaptan çekilen paraların ortak giderlere harcandığını savunarak davanın reddini istemiş, cevap dilekçesini ıslah ederek zamanaşımı definde bulunmuştur.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların bankada müşterek hesap açtıkları, müşterek hesapta hesap sahiplerinden birinin payı dışındaki bölüm yönünden taraflar arasında vekalet ilişkisi kurulduğu, müşterek hesaptan para çeken ortağın diğerinin vekili olarak kabulü ile vekalet hükümleri doğrultusunda hareket etmesi gerektiği, vekalet yetkisini diğerinin zararına kullanan kişinin bu zarardan sorumlu olacağı, davalının ortak hesaplardan çektiği paranın 1/2'sinin davacıya ait olduğu, bu durumda davacının 398458 nolu hesap nedeniyle 171.491,48 TL, 587304 nolu hesap nedeniyle 39.932,50 TL talep etmeye hakkı olduğu, ancak, 398458 nolu hesap yönünden vekalet sözleşmesi açısından geçerli 5 yıllık zamanaşımı süresine göre ıslah tarihinde zamanaşımına uğrayan 121.491,48 TL'nin talep edilemeyeceği, bu hesaptan bakiye 50.000,00 TL ile 587304 nolu hesaptan 39.932,50 TL olmak üzere davanın toplam 89.932,50 TL'nin talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 89.932,50 TL'nin, 50.000,00 TL'sine dava tarihinden, bakiyesine ıslah harcının yatırıldığı tarih olan 24/12/2012 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, tarafların ortak hesaplarından davalı tarafından çekilen paraların %50'sinin tahsili istemiyle açılan alacak davası olup, mahkemece teselsüllü müşterek hesap olarak tanımlanan ortak hesaptan, kendi payına düşenden fazlasını çeken davalının vekalet sözleşmesi hükümlerine göre sorumlu tutulabileceği, davacının müddeabih yönünden 24.12.2012 tarihinde davasını ıslah ettiği, ıslah tarihi itibariyle bir kısım alacak talebi yönünden 5 yıllık zamanaşımı sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Teselsüllü müşterek hesapta, hesap sahipleri arasındaki ilişki, hesap devam ettiği sürece işleyen bir vekalet ilişkisi olup, vekilin müvekkile karşı hesap verme ve vekaletin ifası için aldıklarını geri verme borcu söz konusu olduğundan, vekalet sözleşmesi devam ettiği için zamanaşımı süresi işlemeyecektir. Somut olayda, tarafların ortak olarak açtıkları ilk hesap 09.02.2007 tarihinde kapatıldığı ve bakiyenin aynı gün açılan ikinci bir hesaba yatırıldığı, iki hesabın da teselsüllü ortak hesap olduğu nazara alındığında, ilk hesabın kapatılması ile vekalet ilişkisinin sona ermeyip devam ettiğinin kabulü gerekir. Bu durumda vekalet ilişkisinin sona erdiği ve zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle davacının bir kısım alacak talebinin reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.3- Kabule göre, taraflarca ilk açılan teselsüllü ortak hesapta hesap sahibi olarak görünen 3. kişi Dr. A. K.'nun aslında hesabın taraflara ait olduğu, kendisinin hesaba ortak olmadığı, şirket müdürü olarak acil durumlarda para çekebilmesi amacıyla isminin hesaba ortakmış gibi eklendiği yönünde yazılı ve imzalı beyanı dosya kapsamında bulunduğu halde mahkeme huzurunda beyanı alınıp dinlenmeden ve bu hususta bir değerlendirme yapılmaksızın, hesabın üç ortaklı olduğu kabulü ile davacının alacağının hesaptaki mevduatın 1/3 oranında olduğu tespiti doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.607,25 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.