Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10008 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2776 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 14/05/2012NUMARASI : 2005/996-2012/129Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/05/2012 tarih ve 2005/996-2012/129 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 27/05/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. A.. S.., davalılardan asil F.. A..ve asil Z.. G.. ve davalılardan Z.. G.. vekili Av. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalılardan Z.. G..'ün müvekkil şirketin ortağı olduğunu, aynı zamanda mali işlerini yönettiği dönemde, şirketin müdürlüğüne atanan davalı N.. Ç.. ve F.. A.. ile anlaştığını, davalıların şirketin parasını bankalardan tahsil ederek zimmetlerine geçirdiklerini, şirketin mallarını da şirketin Atatürk Hava Limanı Serbest Bölgesi Şubesi'ne göndermiş gibi gösterip, yine aynı Şubeden B.. A.D..Finansal Kiralama A.Ş.'ye satışını yaparak, anılan Şubeden fatura keşide ettiklerini, faturayı şirket kayıtlarına intikal ettirmediklerini, satış yapılan şirketten gelen bedelleri ise şirketin hesabı olmakla birlikte aktif olarak kullanmadıkları A.. Bankası Levent Şubesi'ne 08.09.2004 tarihinde 570.403 USD'yi 13.09.2004 tarihinde 600.000 USD'yi transfer ederek, yine 08.09.2004 ve 13.09.2004 tarihlerinde anılan bankadan nakden çekmek sureti ile zimmetlerine geçirdiklerini, davalıların toplam 1.170.403 USD'yi kendi aralarında pay ettiklerini ve şirket hesaplarına intikal ettirmediklerini ileri sürerek, 1.170.403 USD'nin davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- HUMK'nın 388 nci maddesinin 3-5 nci bentleri (HMK'nın 297. m.) hükümlerine göre, mahkeme kararlarının en azından iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, mahkemece incelenen maddi ve hukuki olayların özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçenin ne olduğu hususlarını içermesi gerekir. Öte yandan, Anayasanın 141 nci maddesinin 3 ncü fıkrası hükmü de, tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olmasının gerektiğini vurgulamaktadır. Yargıtay denetimi de ancak mahkeme kararında gösterilen bu gerekçenin ışığında yapılabilir. Yerel mahkeme hükmünde ise sadece tarafların iddia ve savunmalarının belirtildiği ve mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunun özetlenerek başkaca hiçbir gerekçe gösterilmeksizin karar verildiği anlaşılmıştır. Oysa yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu ters çevrilmiş bir kusur sorumluluğudur. Buna göre davacı şirketin zarara uğradığını ispatlaması yeterli olup, bundan sonra yöneticilerin zarardan kendilerinin sorumlu bulunmadıklarını ispat etmesi gerekmektedir. Davalılardan N.. Ç..'in 08.04.2002 tarihli yönetim kurulu kararı ile mali işlerden sorumlu genel müdür olarak atandığı, davalı Z.. de diğer iki davalının sorumluluğunu üstlendiği gözetildiğinde, tüm davalıların sorumluluklarının aynı esaslara göre değerlendirilmesi gerektiği tabiidir. Açıklanan bu durum karşısında, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, yerel mahkeme kararının gerekçeyi içermemesi nedeniyle bozulması gerekmiştir.2- Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.