MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 13/12/2012NUMARASI : 2007/554-2012/454Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/12/2012 tarih ve 2007/554-2012/454 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 27.05.2014 günü hazır bulunan davacı asil O.. Y.., davacı vekili Av. . ve davalı vekili Av. M.. İ.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, 08.08.2000 tarihli protokol ile davalının müvekkiline karşı protokole konu fabrika satış bedelinin % 10'undan müvekkili adına yapılan harcamaların düşülmesinden sonra kalan miktarın ödenmesinin kararlaştırılmış olmasına rağmen davalının, söz konusu fabrikayı satmayarak müvekkiline yapacağı ödemeden kaçındığını, fabrikanın değerinin 9.345.530 ABD Doları olduğunu, bu durumda davalıdan olan alacağın anılan miktarın % 10'u olan 934.553,00 ABD Doları karşılığı 1.261.646,00 TL olup, müvekkilinin davalıya olan borcunun da 223.250,00 TL karşılığı 475.000 DM olması karşısında bu miktarın alacaklı olduğu miktardan düşülmesi sonucu müvekkilinin davalıdan 1.038.396,00 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla söz konusu alacağın 1.000.000,00 TL'lik kısmının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının isteminin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, protokol tarihi olan 08.08.2000 tarihi itibariyle fabrikanın değerinin 1.608.170,80 TL olduğu, bu durumda davacının % 10 hissesinin değerinin 160.817,08 TL olup, davacının kabulünde olan 475.000 DM (142.492,87 TL) ödeme ve fabrikanın çalışır vaziyete getirilmesi için davalı tarafından yapılan 42.673,92 TL (30.11.2007 tarihli 173.247,60 TL fatura bedelinin 2000 yılına uyarlanmış tutarı) düşüldüğünde davacının herhangi bir alacağının kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasında yapılan 08.08.2000 tarihli protokole dayalı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan söz konusu protokol ile anlaşmaya konu fabrikanın satış bedelinin % 10'undan davacı adına yapılan harcamalar düşüldükten sonra kalan miktarın davacıya ödenmesi ve davacının da fabrikayı çalışır halde alıcısına teslim etmesi hususları kararlaştırılmıştır. Dosya içeriğinden fabrikanın henüz satılmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların sözleşme ile ortaya koydukları karşılıklı iradelerinin, fabrikanın satılması ve satış bedelinden bir kısmının davacı tarafa verilmesine yönelik olmasına göre, davacının söz konusu protokole dayalı alacak hakkını ileri sürebilmesi için öncelikle anlaşmanın konusu olan fabrikanın satılmasının gerektiği, ancak kararlaştırılan bu anlaşma şartı dava tarihi itibariyle gerçekleşmemiş ise de davanın geldiği aşama ve fabrikanın değerinin tespiti ile buna göre davacının protokol gereği hak ettiği bedelin belirlenmesine yönelik olarak yürütülen yargılama sonucu verilen kararın, yapılan yargılama ve gerekçesi yönünden davalı tarafından temyiz edilmemiş olması karşısında, davacının alacak hakkını ileri sürebileceğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, öncelikle protokole konu fabrikanın dava tarihi itibariyle satış değerinin belirlenmesi, belirlenecek olan bu bedelin % 10'undan davacının kabulünde olan 475.000,00 DM borcun düşülmesi, davalı tarafından yapılan 30.11.2007 tarihli 3 adet fatura toplamı olan 173.247,60 TL'nin ise bu miktarın fabrikanın çalıştırılması, faaliyeti için yapılması zorunlu bir gider olup olmadığı hususunun incelenerek, yapılacak inceleme sonucu bu giderlerin fabrikanın çalıştırılması, faaliyeti için zorunlu gider kapsamında olduğunun tespiti halinde bu miktarın da davacının alacağından mahsubuna karar verilerek, sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde protokol tarihi itibariyle tespit edilen değere ve gerekli incelemeler yapılmadan mahsup edilen fatura miktarlarına göre karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.