Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18064 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/12/2011 tarih ve 2011/30 D.İş - 2011/25 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, müvekkilinin ...'e kefil olduğu borç için istenilen bedelin asıl borçlu tarafından ipotekle temin edildiğini, İcra İflas Kanunu gereğince borç için öncelikle rehine başvurulması gerektiğini, kalan alacak olursa o zaman müvekkiline başvurabileceklerini, ayrıca müvekkilinin mal kaçırdığına ilişkin herhangi bir belgenin de mevcut olmadığını ve kredi sözleşmesinde müvekkilinin 50.000 TL ile sorumlu iken ihtiyati haciz kararının 89.833,98 TL'den verildiğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili talebin reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 25/02/2004 tarihli kredi sözleşmesi uyarınca kredi borçlusunun ..., müşterek müteselsil kefilinin ... olduğu, kredi borcuna ilişkin olarak ... İcra Müdürlüğü'nün 2006/177 takip say??lı dosyasında takip yapılan taşınmazların bu borca karşılık olarak rehinle temin edildiği ve ipotek limitinin 100.000 TL olduğu, ipotekle temin edilen alacakla ilgili olarak öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluna gidilmesi gerektiği, ipotek limitini aşan alacak için ihtiyati haciz kararı verilebileceği, davacının asıl borçluya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçtiği ancak takibin kesinleşmediği gerekçesiyle 2011/30 D. İş Esas 2011/25 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Kararı ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.Dava, ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İİK'nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati hacze karar verilebilmesi için gerekli koşullardan biri de alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. İİK'nın anılan maddesine göre aleyhine ihtiyati haciz istenenin lehine verilmiş bir rehin söz konusu ise alacaklı rehin tutarı kadar alacağı için öncelikle rehine başvurması gerekir. Somut olaya gelince, ihtiyati hacze konu alacak nedeniyle, asıl borçlu tarafından taşınmazı üzerine banka lehine ipotek tesis edilmiş olup, borçlu kefil yönünden kefaletten kaynaklanan alacağın rehinle temin edilmiş olduğu kabul edilemez.Bu itibarla mahkemece borçlunun ihtiyati haciz kararına ilişkin itirazı kabul edilerek ihtiyati haciz kararının kaldırılması yönünde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle mümeyyiz alacaklı yararına BOZULMASINA, 02.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.