Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 945 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 28473 - Esas Yıl 2012
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapmaSuç Tarihi : 18/11/2011Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;a) Sanık hakkında 18.11.2011 tarihli suçtan dolayı 09.02.2012 tarihli iddianameyle temyiz konusu davanın açıldığı, UYAP üzerinden ulaşılan bilgilere göre ise, 10.11.2011 tarihli başka bir suç nedeniyle 28.12.2011 tarihli iddianame ile açılan dava üzerine A... 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 22.10.2012 tarihli ...esas ve ... karar sayılı ilamla TCK'nın 188. maddesinin 3. fıkrası ve 62. maddesi uygulanarak 4 yıl 2 ay hapis ve 2000 TL adli para cezasına hükmolunduğu ve hükmün temyiz edilmeksizin 31.10.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından; bunların iki ayrı suç olup olmadığının veya “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenip işlenmediğinin ve buna bağlı olarak belirtilen suçların zincirleme suç oluşturup oluşturmadığının tartışılarak belirlenmesinde, zincirleme suç oluşturduğunun saptanması durumunda, bunlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak tayin edilecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK'nın 43. maddesi gereğince artırılmasında ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunmasında”, aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde” zorunluluk bulunması,b) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunmasıBozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.