Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 883 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4932 - Esas Yıl 2015





Suçlar : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma (Sanıklar M...ve S... hakkında)b) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma (Hükümlü Ç..., sanıklar M...S...akkında)Suç Tarihi : 18.02.2004Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :A) Hükümlü Ç...müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen hüküm temyiz edilmeksizin 21.03.2006 tarihinde kesinleştiğinden ve temyiz edilebilir bir hüküm bulunmadığından temyiz isteğinin REDDİNE, B) Sanıklar M... ve S...hakkında "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan kurulan hükümlerin incelenmesi;Suç tarihinden inceleme tarihine kadar 765 sayılı TCK’nın 102. maddesinin 4. fıkrası ve 104. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8.fıkrası gereğince sanıklar hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, C) Sanıklar M...ve S...hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan hükümlerin incelenmesi;Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında, TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,18.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.