Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8693 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 17132 - Esas Yıl 2005





Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık Ali hakkında (Kırşehir Birinci Asliye Ceza Mahkemesi)'nce yapılan yargılama sonunda, 23.03.2004 tarihinde 2001/881 esas ve 2004/236 karar sayı ile kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından süresi içinde temyiz edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bozma isteğiyle dava dosyasının tebliğ-name ekinde 27.11.2005 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:1- HUMK'nın 298. maddesinin, senette yapılan çıkıntı ve silinti ayrıca onaylanmamış ise inkar halinde geçersiz olup, bu nitelikteki çıkıntı veya silintinin mahkemece senedin geçerliliğine etkili olacak nitelikte olduğu görülürse senedin kısmen veya tamamen hükümsüz kabul edilebileceği yönündeki hükmü dikkate alınarak yapılan incelemede; sanığın suça konu çeklerin keşide tarihindeki yıl hanesinin "1996" olduğu halde "2001" olarak değiştirilerek işleme konulduğunu iddia etmesi karşısında, suça konu çek aslı ile ibraz anında alınan okunaklı ve onaylı örneği getirtilerek, keşide tarihinde değişiklik yapılıp yapılmadığı gerekirse teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle saptanıp, değişiklik yapıldığının belirlenmesi halinde değişikliğin ne zaman ve kim tarafından yapıldığı taraflara ispat olanağı da tanınmak suretiyle araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Sanığa ait hesaptan keşide edilen suça konu çekteki keşideci imzasının, temyiz dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamedeki ve mahkemeye sunulan 06.06.2003 tarihli dilekçedeki sanık imzası ile benzerlik göstermeyip, imzanın dosya içinde mevcut olan Kayseri Altıncı Noterliği'nin 12.08.1997 tarih ve 24807 yevmiye numaralı imza sirkülerindeki Mustafa imzası ile benzerlik gösterdiği görülmekle, suça konu çekteki keşideci imzasının sanığa ait olup olmadığının, gerekirse teknik bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle araştırılıp, imzanın sanığa ait olmadığının belirlenmesi halinde, eylemden şikayet bulunduğu dikkate alınarak, keşide edenin tespit edilip, hakkında suç duyurusunda bulunularak dava açılması halinde dosyaların birleştirilip, deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,3-Kabule göre;a)Para cezasının ödenmemesi durumunda, suç tarihinden sonra yürürlüğe girdiği gözetilmeden ve daha sonra da 5275 sayılı Kanunla yürürlükten kalkmış bulunan 647 sayılı Kanun'un 5/5. maddesi uyarınca "gecikme zammı" uygulanmasına karar verilmesi, b)1136 sayılı Avukatlık Yasası'nın 4667 sayılı Yasa'nın 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi hükmünün yorumlanmasında hataya düşülerek, vekalet ücretinin müdahil yerine davanın tarafı olmayan müdahil vekili lehine hükmedilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün istem gibi (BOZULMASINA), 10.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.