Uyuşturucu madde temin etmek suçundan sanık Harun hakkında (Elazığ Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, 11.05.2005 tarihinde, 2005/179 esas, 2005/249 karar sayı ile 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca mahkumiyet kararı verildiği; hükmün sanık müdafii tarafından süresi içinde temyiz edildiği, Yargıtay C. Başsavcılığınca 5320 sayılı Kanunun 8/2. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 04.07.2005 tarih ve 10-2005/122850 sayılı yazı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun genel ve özel kısımlarında yer alan yeni ve değişik düzenlemelerin mahkemesince değerlendirilmesi için dosyanın mahalline iade edildiği, iade üzerine yeniden duruma açılarak yapılan yargılama sonucunda 06.10.2005 tarihinde, 2005/582 esas, 2005/516 karar sayı ile lehe olduğu kabul edilen 765 sayılı TCK hükümleri uygulanmak suretiyle verilen mahkumiyet kararının süresinde sanık müdafii tarafından temyiz edildiği; Yargıtay C. Başsavcılığınca düzelterek onama isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 31.01.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, 5237 sayılı TCK.nun 7/2. maddesi uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olmasına, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak;1-5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5/1 ve 5349 sayılı Kanun ile değişik 6/1. maddeleri uyarınca, sanık hakkında verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın "ağır hapis" yerine "hapis" ve para cezasının da, "ağır" yerine "adli" para cezası olarak hükme bağlanması gerektiğinin gözetilmemesi,2-01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 122. maddesi ile 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanunun yürürlükten kaldırılmış olması ve aynı Kanunun "Adli Para Cezalarının İnfazı" başlıklı 106. maddesinde, süresinde ödenmeyen para cezalarına ilişkin herhangi bir gecikme zammının öngörülmemesi karşısında; "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, süresinde ödenmeyen para cezalarına gecikme zammı uygulanması olanağı bulunmadığının nazara alınmaması,4-Ertelenmiş cezanın infazına ilk hükmü veren mahkemece karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;1-"Ağır hapis cezası" ibarelerinin, "hapis cezası" ve "ağır para cezası" ibarelerinin de "adli para cezası" olarak değiştirilmesi,2-"647 sayılı Yasanın 5/5. maddesi uyarınca gecikme zammı uygulanmasına" ilişkin bölümün çıkarılması,3-"765 sayılı TCK.nun 95/2. maddesi gereğince, ertelenmiş cezanın aynen infazına" dair kısmın çıkartılması ve yerine; "sanığın adli sicil kaydında-ki ertelenmiş mahkumiyeti hakkında karar verilmesi için mahkemesine bilgi verilmesine" yazılması suretiyle hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 15.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.