Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7313 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5511 - Esas Yıl 2013





Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlüler ... ve ... hakkında Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 19.10.2005 tarihinde 2004/427 esas ve 2004/1384 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmü ile Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 30.07.2008 tarihinde 2004/427 esas ve 2004/1384 karar sayı ile verilen tavzih talebinin reddine ve kararda değişiklik yapılmasına yer olmadığına yönelik kararın kanun yararına bozulmasını istemesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18.03.2013 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:İncelenen dosyadan;a) Hükümlüler ... ve ... hakkında Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 30.12.2004 tarihinde 2004/427 esas ve 2004/1384 karar sayı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen, 765 sayılı TCK'nın 404. maddesinin 2. fıkrası ile 647 sayılı Kanun'un 4. maddesi gereğince 5.420.250.000 ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin mahkûmiyet hükümlerinin temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 03.06.2005 tarihinde 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesi üzerine yeniden değerlendirme yapılması için dosyanın mahkemesine iade edildiği,b) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iadesi üzerine Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 19.10.2005 tarihinde 2004/427 esas ve 2004/1384 ek karar sayı ile hükümlülerin lehine olduğu kabul edilen 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 50. maddeleri gereğince 4.015 YTL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, ayrıca aynı Kanunun 191. maddesinin 5. fıkra hükmü ile aynı maddenin 2. fıkrası gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmalarına karar verildiği, hükümlerin temyiz edilmeksizin kesinleştiği, c) Hükümlerin infazı sırasında 5560 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesi nedeniyle Cumhuriyet savcılığı, hükümlüler hakkında lehe olan kanun hükümlerinin uygulanması ve Mahkemenin 19.10.2005 tarihli kararında tedavi süresini belirleme yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle hükmün tedavi süresi ilgili bölümünün süre belirtilmeden tavzih edilmesi talebi üzerine, aynı Mahkemece yapılan inceleme sonucu 30.07.2008 tarihinde 2004/427 esas ve 2004/1384 ek karar sayı ile "hükümlüler ... ve ... haklarında tavzih talebinin reddine" ve "kararda değişiklik yapılmasına yer olmadığına" karar verildiği Anlaşılmıştır. Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında,«Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/10/2005 tarihli ve 2004/427-1384 sayılı ek kararı ile ilgili olarak yapılan incelemede; Dosya kapsamına göre, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurduğu anlaşılan sanıklar hakkında tedavi tedbirinin uyuşturucu madde bağımlılığından kurtuluncaya kadar sürmesi gerektiği gözetilmeksizin, infazı kısıtlayıcı şekilde 1 yıl süreyle uygulanmasına karar verilmesinde,Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/07/2008 tarihli ve 2004/427-1384 sayılı ek kararı ile ilgili olarak yapılan incelemede;19/12/2006 tarihli ve 26381 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 7. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi değiştirilmiş ve bu madde uyarınca, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı yapılacak yargılama sonucunda mahkemelere 2 seçenek sunulmuş olup, anılan maddenin 2. fıkrası gereğince hüküm vermeden önce uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği, aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilmesi gerekeceği, diğer bir durumda ise, mahkemece 6. fıkra uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ilâ dördüncü fıkralar hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulabileceği ve bu durumda hükmolunan cezanın infazının erteleneceği, 7. fıkra gereğince kişinin mahkûm olduğu cezanın, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde infaz edilmiş sayılacağı, aksi takdirde derhal infaz edilmesi gerekeceği cihetle mahkemenin bu hususları tartışarak sanığın hukuki durumunu tayin ve takdir etmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,İsabet görülmemiştir.» denilerek, belirtilen hükümlerin bozulması istenmiştir. A) Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 19.10.2005 tarih 2004/427 esas ve 2004/1384 karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteğinin incelenmesi:5237 sayılı TCK'nın 57. maddesinin 7. fıkrasında suç işleyen uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin tedavisinin, uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam edeceği belirtilmiş olup, bu düzenlemenin aynı Kanunun 192. maddesi gereğince tedavi tedbirine hükmedilmesi durumunda da kıyas yolu ile uygulanması gerekmektedir. Buna göre TCK’nın 191/2. maddesi gereğince sanık hakkında hükmedilen tedavi bir süreyle sınırlandırılamaz. Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbar yazısında ileri sürülen düşünce bu nedenle yerinde görüldüğünden; Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 19.10.2005 tarihli 2004/427 esas ve 2004/1384 sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi kıyas yolu ile uygulanarak, hüküm fıkrasından, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması ile ilgili 5. paragrafında yer alan "Sanıkların 1 yıl süre ile bir sağlık kuruluşunda denetimli tedaviye tabi tutulmalarına" ibaresinin çıkarılmasına, yerine "TCK'nın 191. maddesinin 4. fıkrası uyarınca tedavi süresince devam edecek denetimli serbestlik tedbirinin, tedavinin sona ermesinden itibaren 1 yıl süreyle devam olunmasına" ibaresinin eklenmesine, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, B) Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 30.07.2008 tarih 2004/427 esas ve 2004/1384 karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteğinin incelenmesi:Hükümlüler hakkındaki 19.04.2005 tarihli mahkûmiyet hükümlerinin kesinleşmesinden sonra, yapılan Kanun değişikliği nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan başvuru üzerine, Mahkemece 30.07.2008 tarihinde verilen "kararda değişiklik yapılmasına yer olmadığına" yönelik kararın, uyarlama talebinin reddi niteliğinde olmaması Mahkemenin verdiği hükmü, Yargıtay tarafından bozulmadıkça veya açık bir yasa hükmü olmadıkça değiştirmesine olanak bulunmaması nedeniyle verilen kararda isabetsizlik olmaması, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi uyarınca ayrıca uyarlama konusunda karar vermesinin mümkün bulunması karşısında yerinde görülmeyen (2) numaralı kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE,12.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.