Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 678 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7792 - Esas Yıl 2014





Mahkeme : Ağır Ceza MahkemesiSuçlar : 1- Uyuşturucu madde ticareti yapma 2- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet 2- Bozma (Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu hakkında)Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1- Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi: Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi'nin 29/08/2012 tarihli yedi görevlinin “alıcı görevli” olarak görevlendirilmesi kararı uyarınca 21/09/2012 tarihinde alıcı görevlilerin 20 TL karşılığında sanıktan 1,14 gram esrar aldıkları, 26/09/2012 tarihinde 20 TL karşılığında sanıktan 0,8 gram esrar aldıkları, kolluk görevlilerinin gerçek iradelerinin uyuşturucu madde satın alma değil, suç delilini elde etme olduğundan, somut olayda “uyuşturucu madde satma”nın gerçekleşmediği; böylece sanığın hareketlerinin bütünüyle “uyuşturucu maddeyi satışa arzetme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın birden fazla kez uyuşturucu madde sattığı kabul edilerek hakkında zincirleme suçla ilgili TCK'nın 43. maddesinin uygulanması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 2- Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasıyla birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin karara yönelik sanık müdafiinin 21/05/2013 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinde bulunduğu ancak mahkemece kararın itiraza tabi olduğu belirtilerek incelenmek üzere Salihli Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği, Salihli Ağır Ceza Mahkemesi'nce 02/08/2013 tarihli 2013/1176 Değişik İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiğinin anlaşılması karşısında; hapis cezasıyla birlikte hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararları itiraz kanun yoluna değil temyize tabi olduğundan Salihli Ağır Ceza Mahkemesi'nin 02/08/2013 tarihli 2013/1176 Değişik İş sayılı kararı itirazın reddi kararı hukukî değerden yoksun kabul edilerek yapılan incelemede;Mevcut belge ve deliller, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5.fıkrası ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından yeterli görülmediğinden, öncelikle, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,b) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 191.madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”, Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, hükmün kesinleştirilerek infaza verildiği anlaşıldığından bozma nedenine göre sanık hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının İNFAZININ DURDURULMASINA,21/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.