Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 595 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4962 - Esas Yıl 2015





Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma (her iki sanık hakkında)Suç Tarihi : 02/02/2015Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :A) Sanık H...hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:CMK'nın 150. maddesine göre tayin edilen müdafiinin 19/06/2015 tarihinde hükmü temyiz etmesinden sonra, temyiz hakkından vazgeçme iradesi taşıyan 31/07/2015, 17/08/2015, 15/09/2015, 28/09/2015 ve 02/02/2016 tarihli dilekçeleri veren sanığın dilekçe tarihleri itibarıyla yaşının 18'den küçük olması nedeniyle, CMK'nın 266. maddesinin 3. fıkrası uyarınca sanık müdafiinin iradesi geçerli sayılarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 4. fıkrasında, “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilmez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmünün öngörülmüş olması karşısında; sanığın ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesinin olanaklı olmadığı ve sözü edilen maddenin 11. fıkrası uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre tahsil edilmesi gerektiği gözetilmeden, “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin” belirtilmesi, Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasında sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bölümde yer alan “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine (sonuçları ssç ye bildirildi)” ibaresinin çıkarılarak yerine “ödenmeyen adli para cezasının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106. maddesinin 4 ve 11. fıkraları uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre tahsil edileceğinin bildirilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B) Sanık M...hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:Adli sicil kaydında yer alan A.... 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin ....esas ve .....karar sayılı ilamı ile kasıtlı suçtan verilen hapis cezasına ilişkin mahkûmiyeti nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunmasıBozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan hapis cezasının süresi ve tutuklama tarihine göre, sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.