Suçlar : a) Zincirleme olarak uyarıcı madde ticareti yapma (sanık H...hakkında)b) Uyarıcı madde ticareti yapma (diğer sanık hakkında)Suç Tarihleri : 06/11/2012 ve 09/11/2012Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :A) Sanık H...hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanığın uyuşturucu madde sattığına ilişkin edinilen bilgiler üzerine, alıcı görevlilerin 06/11/2014 tarihinde 15 TL verip sanıktan 1 adet uyarıcı hap aldıkları, alıcı görevlilerin 09/11/2014 tarihinde tekrar giderek 15 TL verip sanıktan 1 adet uyarıcı hap aldıkları; alıcı görevlilerinin değişik tarihlerdeki satın alma işlemlerinin suç delillerini elde etmeye yönelik çalışmalar olduğu, dolayısıyla alıcı görevlilere yapılan uyarıcı madde satışlarının zincirleme suç kapsamında değerlendirilemeyeceği, sanığın hareketlerinin bütünüyle “satmak için uyarıcı madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın birden fazla uyuşturucu madde ticareti yaptığı kabul edilerek hakkında zincirleme suçla ilgili TCK'nın 43. maddesinin uygulanması,2- Sanık hakkında 06/11/2011 ve 09/11/2011 tarihli suçtan dolayı 18/03/2013 tarihli iddianame ile temyiz konusu bu davanın açıldığı; UYAP üzerinden ulaşılan bilgilere göre ise, 06/01/2013 tarihli başka bir suç nedeniyle İ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nca düzenlenen ....soruşturma ....esas sayılı iddianamesi ile açılan dava üzerine İ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce TCK'nın 188. maddesinin 3. fıkrası uygulanarak 4 yıl 2 ay hapis ve 80 TL adlî para cezasına hükmolunduğu, bu hükmün Dairemizin ....esas ..... karar sayılı ilamı ile temyizden vazgeçme nedeniyle reddine karar verilerek kesinleştiği anlaşıldığından; sözkonusu dosyanın getirtilip bu dosya içine konulup birlikte incelenmek suretiyle yukarıdaki 1 nolu bozmaya göre tek suç kabul edilen 06/11/2011 - 09/11/2011 tarihli suç ile kesinleşen davaya konu olan 06/01/2013 tarihli suçun müstakil suçlar olup olmadığının ya da bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenip işlenmediğinin ve buna bağlı olarak belirtilen suçların zincirleme suç oluşturup oluşturmadığının tartışılarak belirlenmesinde, zincirleme suç oluşturduğunun saptanması durumunda, bunlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak tayin edilecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK'nın 43. maddesi gereğince artırılmasında ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunmasında”, aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde” zorunluluk bulunması, 3- Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve hükmün iptal edilen yoksunlukları da kapsaması nedeniyle, sözü edilen maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunmasıBozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, B) Sanık B....hakkındaki beraat hükmünün incelenmesi:Gizli soruşturmacı ancak TCK'nın 220. maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan "örgüt kurma" ve "örgütü yönetme" suçları ile örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması şartıyla 139. maddede sınırlı olarak sayılan diğer suçlar için görevlendirilebilir. Bunlar dışındaki suçlar nedeniyle görevlendirilen gizli soruşturmacı "adlî kolluk görevlisi" ise kollukla ilgili kanunlar ile CMK'daki hükümlerde yer alan genel yetkisi ve görevi kapsamında olmak üzere, Cumhuriyet savcısının sözlü veya yazılı emirleri doğrultusunda delil toplayabilir. Bu nitelikte topladığı deliller hukuka uygundur. Bu nedenle, örgütlü olmayan suçlar için gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen ve adlî kolluk görevlisi olan kişinin statüsü "adlî kolluk görevlisidir."Adlî kolluk görevlisi tarafından düzenlenen rapor ve/veya tutanak dışında, sanığın mahkûmiyetine yeterli ve kesin delil yoksa ve sanık bu tutanak ve/veya rapora itiraz etmiş ise, adlî kolluk görevlisi tanık olarak dinlenmelidir. Adlî kolluk görevlisi, diğer tanıklar gibi kimlikleri gizlenmeden dinlenmelidir. Somut olayda sanık, suçlamayı kabul etmediğini, kimseye uyuşturucu madde alması için aracılık etmediğini belirtiği aşamada, 06/11/2012 tarihli "Rapor"u düzenleyen ve statüleri "adlî kolluk görevlisi" olan görevlilerinin tanık olarak dinlenmesi ile sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulmasıYasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.