Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 533 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5520 - Esas Yıl 2015
Suçlar : 1- Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma 2- Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapmaSuç Tarihi : 14/01/2011Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :Dosya, Dairemizin ...esasında kayıtlı olan, ........ Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. maddesi ile görevli)'nin .... esas ve ....karar sayılı dosyası ile birlikte incelenmiştir.A) Sanık hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi; örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması gerekir. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibarıyla somutlaştırılması mümkün ancak zorunlu değildir.Somut olayda; örgüt oluşturmak için gerekli olan sanıklar arasında hiyerarşik bir ilişki saptanamamıştır.Açıklanan durumlar karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma" suçlarının unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında "suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma" suçundan beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, B) Sanık hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;1- (A) bölümündeki bozma nedenine göre, koşulları bulunmadığı halde sanık hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan verilen cezanın, TCK‘nın 188. maddesinin 5. fıkrası uyarınca artırılması, 2- Sanığın suç konusu uyuşturucu maddelerin teminine iştirak ettiğine veya bu maddelere ortak olduğuna ilişkin şüpheyi aşan delil bulunmadığı; sabit olan fiilinin birlikte incelenen diğer dosyanın sanıklarından M....den aldığı uyuşturucu madde ticaretinden elde edilmiş paraları, diğer sanıklar M... ve M....'a götürmekten ibaret olduğu dikkate alınarak, sanık hakkında TCK'nın 39. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.