Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 530 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13620 - Esas Yıl 2009





Mahkeme :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Uyuşturucu madde ticareti yapmaHüküm : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet ( Sanıkla... ve ... hakkında ) b) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet ( Sanıklar... ve ... hakkında ) Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: A) Sanıklar ... ve ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen hükümlerin incelenmesi: Adli sicil kaydında yer alan ... Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 2002/91 esas ve 2003/12 karar sayılı ilamı ile kasıtlı suçtan verilen hapis cezasına ilişkin mahkûmiyeti nedeniyle sanık ... hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Adli para cezalarının, 5083 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulunun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,2- TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların bu fıkranın (c) bendinde yazılı olan “velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından yoksunluğunun, sadece kendi altsoyları üzerindekiler yönünden koşullu salıverilmesine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği gözetilmeden, tümü için koşullu salıverilmesine kadar sürmesine karar verilmesi,3- Sanık ...'ın tekerrür oluşturan ve ...Asliye Ceza Mahkemesi'nce 07/12/2004 tarihinde 2003/232 esas ve 2004/315 karar sayılı kararı ile verilen “2.022.475.000 TL (2022 TL) ” adli para cezası yerine, 765 sayılı TCK’nın 404. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen suça ilişkin olup; sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 5560 sayılı Kanunla değişik 191. maddesinde düzenlenmesi ve koşullarının oluşması durumunda, “davanın düşmesi” seçeneğine de yer verilmesi nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınmasına ve 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine olanak bulunmayan cezasının tekerrüre esas alınması,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;1- YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının TL'ye dönüştürülmesi,2- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması, 3- Sanık ... hakkında tekerrür uygulamasına ilişkin bölümün hükümden çıkarılması ve yerine “ Sanık ... hakkında; TCK’nın 58/7 ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108/2. maddeleri hükmü uyarınca, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nce 07/12/2004 tarihinde 2003/232 esas ve 2004/315 karar sayılı kararı ile verilen “2.022.475.000 TL (2022 TL) ” adli para cezasına ilişkin ilamı esas alınarak verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, ayrıca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,” ibaresinin yazılması,Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,B) Sanıklar ...ve ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan verilen hükümlerin incelenmesi: Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Hükümden önce 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesindeki seçeneklerden biri uygulanırken yasal gerekçe gösterilmesi, gerekçenin somut olgulara ve davranışlara bağlı olarak, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyup uymayacağının değerlendirilmesine dayanması gerektiği gözetilmeden ve gerekçesi gösterilmeden cezayla birlikte denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak hüküm kurulması, 2- Kabule göre, suç tarihinde veya öncesinde uyuşturucu madde kullandığını belirten sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 2. ve 6. fıkraları uyarınca tedaviye de hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı, sanıkların müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,21/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.