Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suçlar : a) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma: Sanık ... hakkındab) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma: Sanıklar..... ve .... hakkındac) Suç işlemek amacıyla teşkil edilmiş örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma: Tüm sanıklar hakkındad) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma: Sanıklar ...ve... hakkındaHükümler : a) Beraat ( Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek . amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçlarından tüm. sanıklar hakkında; uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan.sanıklar ..... ve... hakkında)b) Ceza verilmesine yer olmadığına ( Kullanmak için . uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar .... ve.... hakkında) c) Mahkûmiyet ( Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan . sanıklar.... ve ... hakkında; .kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan . sanıklar...ve ... hakkında)Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :A) Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, sanıklar .... ve ....hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma; sanıklar Kudret ve Kadir hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından verilen beraat hükümlerinin incelenmesi:Beraat kararlarının gerekçesine yönelik olmayan temyizde sanıkların hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından, sanıkların müdafilerinin temyiz isteklerinin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,B) Sanıklar .... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlerin incelenmesi:Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıkların müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,C) Sanıklar Bahtiyar, Murat ve Necla hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi: Sanıkların müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, hükmolunan hapis cezalarının süresine göre, 5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMUK'nın 318 ve 5271 sayılı CMK'nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hükmolunan adli para cezalarının 5083 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu'nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca, Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının TL'ye dönüştürülmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,D) Sanıklar Savaş ve Dilber hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi: Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna veya diğer sanıklar .... ve ....'nın eylemlerine iştirak ettiklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, E) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesi: Sanığın savunması aksine, evinde ele geçirilen suç konusu net 0,22 gramdan ibaret esrarı satacağına veya başkasına vereceğine ilişkin, kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmamakla birlikte, eyleminin bütünüyle ''kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma'' suçunu oluşturduğu ve bu suçtan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, tek olan fiil nitelik yönünden ikiye ayrılarak 'uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanığın beraatine, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ise sanık hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilerek hükmün karıştırılması,Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,G) Sanıklar .... ve ....hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi: Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Hükümden önce 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış olan sanıklar hakkında, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine ya da altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesi öngörülmüş olup; bu iki seçenekten biri uygulanırken yasal gerekçe gösterilmesi, gerekçenin somut olgulara ve davranışlarına bağlı olarak, sanıkların tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyup uymayacağının değerlendirilmesine dayanması gerektiği gözetilmeden ve gerekçesi gösterilmeden, cezayla birlikte denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesi, 2- Kabule göre, sanıklar hakkında sonuç olarak 10 ay hapis cezasına ve ayrıca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunduğu, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin yedinci fıkrasına göre sanıkların tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyması durumunda hapis cezalarının infaz edilmiş sayılacağı ve bu durumun “özel bir erteleme” niteliğinde olduğu, TCK’nın 53. maddesinin dördüncü fıkrasında kısa süreli hapis cezası ertelenmiş olan kişiler hakkında aynı maddenin birinci fıkrasının uygulanmayacağının öngörüldüğü gözetilmeden; sanıklar hakkında TCK'nın 53. maddesinin uygulanması,Kanuna aykırı, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.