Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 480 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14245 - Esas Yıl 2013





Esas No : 2013/14245 Karar No : 2014/480Tebliğname No : KYB - 2013/387774Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık B.. T.. hakkında İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 11.04.2013 tarihinde 2012/347 esas ve 2013/373 karar sayı ile verilen sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.12.2013 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Sanık B.. T.. hakkında; a) 22.09.2011 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 12.12.2011 tarihinde 2011/111149 soruşturma, 2011/58133 esas ve 2011/25517 iddianame sayı ile Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesi'ne dava açıldığı, Mahkemece 07.06.2012 tarihinde 2011/2121 esas ve 2012/2451 karar sayı ile verilen, sanığın TCK'nın 191/2. maddesi gereğince sadece denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararın 19.06.2012 tarihinde kesinleştiği, b) Aynı fiil ve suçtan dolayı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 17.02.2012 tarihinde 2011/179473 soruşturma, 2012/13435 esas ve 2012/7303 iddianame sayı ile İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesi'ne ikinci kez dava açıldığı, Mahkemece 11.03.2013 tarihinde 2012/347 esas ve 2013/373 karar sayı ile verilen, sanığın TCK'nın 191/2. maddesi gereğince sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararın da 13.05.2013 tarihinde kesinleştiğiAnlaşılmıştır.Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Sanığın 22/09/2011 tarihinde yapılan üst aramasında ele geçirilen 0.2 gram uyarıcı etken maddeli hap sebebiyle, hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2011 tarihli ve 2011/111149 soruşturma, 2011/58133 esas, 2011/25517 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı ve Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/06/2012 tarihinde kesinleşen, 07/06/2012 tarihli ve 2011/2121 esas, 2012/2451 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği gözetilmeden, aynı sanık hakkında aynı eylem nedeniyle açılan ikinci davanın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde yer alan “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir.” hükmü gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.» denilerek, İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 11.04.2013 tarihli kararının bozulması istenmiştir.5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin 7. fıkrasında, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmü öngörülmüştür.Somut olayda, sanık hakkında aynı fiilden dolayı hem Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesi'ne hem de İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesi'ne mükerrer olarak dava açıldığı anlaşıldığından; Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesi'ne açılan davanın diğer davadan önce açılması karşısında; İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesi'nce CMK'nın 223. maddesinin 7. fıkrası uyarınca, mükerrer olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde olduğundan; İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 11.03.2013 tarih 2012/347 esas ve 2013/373 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.