Esas No : 2013/13653 Karar No : 2014/466Tebliğname No : KYB - 2013/365259Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hükümlü S.. A.. hakkındaki hükmün infaz aşamasında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 20.05.2013 tarihinde 2013/192 değişik iş sayı ile verilen itirazın reddine ilişkin kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25.11.2013 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:İncelenen dosyadan;a) Hükümlü S.. A..'ın 13.03.2008 tarihinde işlediği uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 02.11.2010 tarihinde 2010/674 esas ve 2010/805 karar sayı ile 5237 sayılı TCK'nın 188. maddesinin 3. fıkrası ile 39 ve 62. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 312 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca gün para cezasının günlüğü 20 TL'den 6.240 TL adli para cezasına çevrilmesine, hükümlünün gözaltında ve tutuklulukta geçen sürelerinin TCK'nın 63. maddesi gereğince cezasından mahsubuna hükmolunduğu, hükmün kesinleştiği, b) İnfaz aşamasında Cumhuriyet savcısınca 05.04.2013 tarihinde; hükümlünün hapis cezasından dolayı 13.03.2008 tarihinde gözaltına alındığı, 16.03.2008 tarihinde tutuklandığı ve 20.07.2010 tarihinde tahliye edildiği, hükümlünün hapis cezasından dolayı 12.04.2010 tarihinde koşullu salıverilmesinin gerektiği ve hakederek salıverilme tarihinin 27.04.2011 olduğu, hükümlünün hapis cezasından dolayı 12.04.2010 tarihinde tahliye olması gerekirken, 20.07.2010 tarihinde tahliye edildiği, bu durumda 99 gün fazla tutuklulukta kaldığı, tutuklulukta geçirdiği süre, günlüğü 100 TL üzerinden hesaplandığında 9.900 TL'ye karşılık geldiği, tutuklulukta kaldığı sürenin 6.240 TL olan adli para cezasını fazlasıyla karşıladığı gerekçesiyle, hükümlünün yatırmış olduğu 624 TL'nin iadesine karar verildiği, aynı tarihte yerine getirme fişi düzenlenerek infaz dosyasının mahkemesine gönderildiği, c) Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 08.04.2013 tarihinde 2010/674 esas ve 2010/805 karar sayı ile mahkûmiyet hükmüne konu adli para cezasının infazının tamamlanmadığı belirtilerek, hükümlünün para cezasının infazı için 13.03.2008 ile 20.07.2010 tarihleri arasında ceza infaz kurumunda geçirdiği sürenin hükümde gün olarak belirlenen 312 günlük süreden düşülmesine, 312 günlük süreden düşülmesinden sonra kalan kısmının günlüğü 20 TL üzerinden adli para cezasına çevrilerek infaz için yeniden ödeme emri çıkarılmasına, hükümlünün ödeme emrine uymaması durumunda günlüğü 20 TL üzerinden hapis cezasına çevrilerek bulunan gün üzerinden koşullu salıverilme uygulanmadan infazına karar verildiği,d) Hükümlü müdafiinin belirtilen karara itiraz etmesi üzerine, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 20.05.2013 tarihinde 2013/192 değişik iş sayı ile "itirazın reddine" karar verildiğiAnlaşılmıştır. Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 63. maddesinde belirtildiği üzere, "Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsî hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün hâller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adlî para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır". Mahsuba konu olan adlî para cezasına ilişkin hükmün kesinleşme tarihinden önce hükümlünün aynı suç nedeni ile tutuklulukta geçirdiği süreden, hükmedilen hapis cezasının şartla tahliye tarihine kadar olan kısmının mahsubundan sonra; kalan fazla 99 günlük süreden her bir günü için 100,00 Türk lirası adli para cezası olarak hesaplanan toplam 9.900,00 Türk lirasından aynı Kanun’un 63. maddesi gereği 6240,00 Türk lirası adli para cezası mahsup edildiğinde, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 05/04/2013 tarihli yerine getirme fişinin hukuka uygun olduğu ve bu nedenle itirazın kabulü yerine 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun mahsup ile ilgili 63. maddesi yerine 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin uygulanması suretiyle itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 20.05.2013 tarihli kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.Kanun yararına bozma isteği yerinde görüldüğünden; Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 20.05.2013 tarihli ve 2013/192 değişik sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.