Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4614 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8569 - Esas Yıl 2011





Mahkeme : Ağır Ceza MahkemesiSuçlar : 1) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma2) Uyuşturucu madde ticareti yapmaHüküm : 1) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri2) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: A) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu suçla ilgili olarak dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na İADESİNE, B) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi: Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların, aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;1) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen sanık ...'nun soyut beyanlarından başka aleyhinde delil bulunmadığı halde, suça konu esrarı adı geçen sanığa içmesi için kendisinin verdiğini ikrar ederek, suçunun ortaya çıkmasına yardım eden sanık hakkında, TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,2) TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun “53. maddenin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi yönünden koşullu salıverilmesine kadar, diğer bentler açısından ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” sürmesine karar verilerek, sözü edilen maddenin (2) ve (3) numaralı fıkralarına aykırılık oluşturulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; 12.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.