Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 460 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13139 - Esas Yıl 2013





Esas No : 2013/13139 Karar No : 2014/460Tebliğname No : KYB - 2013/344910Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü Z. Ç. hakkındaki hükmün infazı aşamasında, cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilen hükümlünün, kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesi talebinin reddi kararına yönelik itiraz üzerine İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen itirazın reddine ilişkin 25.04.2013 tarihli ve 2013/295 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06.11.2013 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:İncelenen dosyadan;a) Hükümlü Zekeriye Çoşğun'un kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 29.04.2010 tarihinde 2008/231 esas ve 2010/120 karar sayı ile TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanun'un 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde cezanın infaz edilmiş sayılmasına, aksi taktirde derhal infaz edilmesine hükmolunduğu; hükümlünün tedbirin gereklerini yerine getirmemesi üzerine aynı Mahkemece 27.04.2011 tarihli ek kararla hükümlü hakkındaki hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,b) İnfaz aşamasında, hükümlünün, 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin 3. fıkrası gereğince, kalan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine karar verilmesi isteği üzerine, Osmaniye İnfaz Hakimliği'nce 05.07.2012 tarihinde 2012/437 dosya ve 2012/434 karar sayı ile hükümlünün talebinin kabulüyle, cezasının koşullu salıverilme tarihi olan 03.01.2013 tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği, hükümlünün aynı tarihte ceza infaz kurumundan salıverildiği,c) İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nce, hükümlünün 03.10.2012 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma fiilinden dolayı, İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2012/11653 soruşturma sayısı üzerinden soruşturma yapılması nedeniyle, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iade edilmesinin talep edildiği,d) İskenderun İnfaz Hakimliği'nce 01.04.2013 tarihinde 2013/331 dosya ve 2013/324 karar sayı ile hükümlünün 03.01.2013 olan koşullu salıverilme tarihinin geçtiği, denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması sırasında işlenen suç nedeniyle İskenderun 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 2012/1015 esas ve 2013/292 karar sayı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına kararı verildiği, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilemeyeceği gerekçesiyle, hükümlünün 5275 sayılı Kanun'un 105/A-7 maddesi gereğince kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine yer olmadığına karar verildiği,e) Cumhuriyet savcısının bu karara itirazı üzerine, İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 25.04.2013 tarih ve 2013/295 değişik sayı ile "itirazın reddine" karar verildiğiAnlaşılmıştır. Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;«Dosya kapsamına göre, 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesinde "Hükümlünün;a) Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içinde müracaat etmemesi,b) Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi,c) Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi, Hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine, infaz hâkimi tarafından karar verilir.(7) Hükümlü hakkında;a) İşlediği iddia olunan başka bir suçtan dolayı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100 üncü maddesinde sayılan nedenlerle tutuklama kararı verilmesi,b) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanmasından önce işlediği iddia olunan ve cezasının üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturmaya devam edilmesi, c) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla olan kasıtlı bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturma başlatılması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hâkimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir. Hükümlü hakkında soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı veya kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, karar tarihinde şartla tahliye tarihinin geçmiş olmasının hükümlü lehine sonuç doğurmayacağı gibi, denetimli serbestlik tedbirinden sonra işlenen suç nedeniyle açılan dava neticesinde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 191/2. maddesi gereğince durma kararı niteliğinde olması itibariyle 5275 sayılı Kanunun 105/A-7-C bendinde sınırlı sayıda belirtilen kararlardan olmadığı cihetle, hükümlü hakkında denetimli serbestlik kararının geri alınması ile birlikte suçun işlendiği tarih ile şartla tahliye tarihi arasındaki süre zarfında hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iadesine karar verilerek cezasının infaz edilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 25.04.2013 tarihli kararının kanun yararına bozulması istenmiştir. Kanun yararına bozma yolunun, hâkim ya da mahkemeler tarafından verilip, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerdeki, verildikleri tarihte yürürlükte bulunan hukuk kurallarına aykırılıkların giderilmesi için başvurulan olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, 09.01.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan, Anayasa Mahkemesi'nin 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesinin 7. fıkrasının (b) ve (c) bentlerinin iptaline ilişkin 26.12.2013 tarihli 2013/133 esas ve 2013/169 sayılı kararı uyarınca, hükümlünün hukuksal durumunun Mahkemece yeniden değerlendirilmesi olanaklı kabul edilmiştir. Kanun yararına bozma isteği yerinde görüldüğünden; İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 25.04.2013 tarihli ve 2013/295 değişik sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.